Gözlerimde çocukluğum
Geçmişi düşünüyorum, gözlerim kapalı
Altımda çalı süpürgesi
Ve
Elimde kamçım, kişniyorum;
Yollarda koşturup tozu dumana katarken.
Haram lokma yiyen zaman gelince
Dertten çeker, dertten düşer yatağa,
Kimse derdin nedir demez, görünce,
Bir oh çeker, güler, senin karşında.
Hele yenen haram, yetim malıysa
İçim acıyor, bu gün.
Yıllardır çektiğim dinmeyen bir hasret yüzünden
Göğsümde bir balon şişkini!
Durduramıyorum, inip, inip kalkmasını.
Gözlerimin önünden gitmeyen geçmişte bıraktığım yerler
Çağırıyor, kendine beni.
Selvi boylu meleğim, kara gözlü dilberim.
Neredesin şimdi sen, hasretiyle yandığım.
Sensiz vakit geçmiyor hayat sensiz olmuyor,
Neredesin şimdi sen, hasretiyle yandığım.
Bir umuttur diyerek hasretinle yanarken
Bu ne hal Ermenek, başım önümde
Düşünüp dururum, senli zamanı
Bir hasret yangını, kor’ ken şu bende
Su döksen söner’ mi, hasret yangını.
Memleket aşkıyla, içim yanarken
Bir nâr-ı firak yangınıdır, bendeki yangın
Sönmez yanarım, kor gibi hasret çekiyorken
Kış geçti bahar geçti ve yaz geçti dönen yok,
Sönmez yanarım, kor gibi hasret çekiyorken.
Hasret bana zor geldi şu ömrün hazanında
Hayallerim vardı benim.
Gerçekleştirmek,
Ve!
Onları günü gelince birer, birer yaşamak istediğim.
Suya düştü.
Sel geldi, aldı götürdü
Böyle’ mi gelecekti, şu bizlere sonbahar
Kuruduk yeşermiyor tutunduğum şu dallar
Baharda biz, yeniden yeşermeyi beklerken,
Kurudu yeşermiyor tutunduğum şu dallar.
…..Hayatın son deninden kadehlerle içerken,
Haydi arkadaş!
Yürüyelim seninle şöyle yavaş, yavaş..
Sen!
Bazen önümde bazen sağımda bazen solumda gidelim eve doğru
Derdimizi paylaşarak.
Biliyorsun.
Bulut olsam dağların başında
Rüzgârların önünde savrulup dursam
Varsam toroslara.
Yağmur olsam yağsam dağlara..
Ormanlar şen olsa ve de, ırmaklar pınarlar coşsa.
Sonra toprakları türül, türül koksa,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!