Yayla, çocuğuyum ben
Mayam kar sularıyla yoğrulmuştur benim.
Ben
Etle sütle beslenmişim
Sabahları, çorba
Yemeğin yanında ise, ayran içmişim.
Ne elim gidiyor, ne dilim
Söylemekten kaçıyor, yazmaktan kaçıyor ellerim.
Bulandırma şöyle dururken diyor.
Kendi kendine akıp giden suyu diyor, aklım.
Yazamıyorum, yaşadıklarımı.
Baharımken sen benim doyamadan ben sana
Bir de baktım yaz geçmiş hazan günü kapıma
Sabah akşam koklarken koncam diye ben seni,
Güller solar bahçemde, bulut ağar dağlara.
Yorgunuyken zamanın bahar gelse yaz gelse
Salıvermiş bir güzel, kendini’ de baharda,
Hem dolaşır hem oynar, çiçek toplar tarlada
Şalvarı var basmadan kalkar durur rüzgârdan
Hem dolaşır hem oynar çiçek toplar tarlada.
Çiçek açmış tarlada, kumru gibi gezerken
Toprağı kokla.
Sıcak bir yaz gününde yağmur yağarken
Kokar,
Ana gibi, yar gibi.
Topraktan buhar çıkmaya başlayınca.
Karşımda çoban yıldızı, dalgın bakıyorken
Ben hep seni andım yine yer gök kararırken
Gelmez sabahın, korkusu varken yüreğimde,
Ben hep seni andım yine, yer gök kararırken.
Karşımda çoban yıldızı, yer gök kararınca
Bahar günü, dallarda açıp duran çiçekken,
Döküldüm her rüzgârda, bir kuru yaprak gibi.
Toprağa karıştım’ da, savruldum esen yelden
Sarıyla boyaladım, ben düştüğüm her yeri.
Bir zamanlar çiçektim, bir ağacın dalında
Neler çektim neler kader ben senden
Yere çarptın beni, kalksam yerimden
Kurban olam kader, yetsin yaptığın
.....Bıktım artık kader, gayrı şu senden.
.....Neler çektim neler senin yüzünden
Yine gam yüklendi, şu yüreğime
Ben nasıl taşırım, bu ağır yükü,
Dediler kaçarsan, gider gücüme,
Sardılar koydular, sırtıma yükü.
Bakarım arkadan, gelip gidene,
Yine mevsim sonbahar hüzünlüyüm ben yine
İçimde bir kuşku var, ilkbahar gelmez diye
Mevsimler gibi yorgun vücudum, şimdi benim
İçimde bir kuşku var, ilkbahar gelmez diye.
Bulut ağmış dağlara, yine karlar düşerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!