Ey benim, bir türlü baş edemediğim gönlüm.
Böyle giderse, işimiz var seninle.
Uğraşıyorum!
Ben ne kadar uğraşsam ‘da, sen pişmiş aşıma su katıyorsun.
Ah. Gönlüm ah..
Neden ben hiç, laf dinletemiyorum sana.
Kap kara bir yazgıdır, başımdan geçen.
Çok çektim efsane olduğum, bir kara sevdanın yüzünden.
Düşündükçe şimdi,
Nefret ediyorum, kendimden.
Kaldım ben’ de yapayalnız şu zalim dünyada.
Dışarıda zalim bir rüzgâr
Yaklaşan Kışa sevinçle, el uzatırken
Rüzgâr,
Hırçınlaştıkça hırçınlaşıyor.
O salladıkça ağlardaki sarı, kızıl, mor yapraklar
Birer ikişer dökülüyor.
İnsanlara güvenme, hem’ de yarı cahilse,
Arkadan vurur bir gün, sakın arkanı dönme,
Dene’ de sonra güven, gel beni dinle gülme,
Cahilse dost tuttuğun, vurur seni arkandan.
Cahil vardır okur’ da, adam yapar kendini,
Aklımı kaybetmişim, bir davanın uğruna
Yaşamak zor geliyor, aman anam şu bana
Günahım sevabımla, ölüyorum gayrı ben
Yaşamak zor geliyor aman anam şu bana
Kalmanın anlamı yok, beni üzen dünyada.
Düşünüyorum da!
Ne güzel günler geçirmişim geçmişimde
Çocuk olmuş sevilmişim,
Okşanmış koklanmışım yürümüşüm
Serçe teyin peşinde koşmuş
Ve
Ölmeme ne kadar zaman kaldı, bilmiyorum amma
Çok kalmadığını düşünüyorum.
Rüyalar görüyorum.
Ya annem çağırıyor yanına beni, ya babam çağırıyor yanına.
Ve ben hep, ağlayarak uyanıyorum uykularımdan.
Hayaller görüyor, anılarımla yaşıyorum devamlı.
Bilmezdim, böyle olacağını.
Bilmezdim, gençliğimi bu kadar çabuk kaybedeceğimi.
Genç iken.
Öyle bir geçti ki gençliğim,
Ellerimden kaydı gitti, ben farkına varmadan.
Dal gibi sallanır, esen rüzgârda
Yaşını başını almış ihtiyar.
Demez’ ki yaşlandım gayrı hiç sorma,
Kendini nedense, hala genç sanır.
Yüzünden bellidir, yaşı astarı,
Yaşımı sorarsan, sorma hiç bana
Yaş yetmiş yaklaştım ömrün sonuna
Yaşımı hiç sorma, sorma yaşımı
Yaş yetmiş yaklaştım ömrün sonuna.
Gündüzüm gecemle geldim bu güne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!