Acımak bilmedin, sevda çekerken,
Hasretin yüzünden, yandı şu gönlüm,
Özler’ mi demedin, çekip giderken,
Kendini özlettin sen kara gözlüm.
Bekler mi demedin gittiğin yerden,
Çocuktuk eskiden oynardık yolda,
Her bahar giderdim, keben dibine,
Bol kemik görürdüm, mağaralarda,
Annem anlatırdı, yatsam dizine.
Derdi hep, dinle sen./ otur yanıma,
Malum oluyor, kalbime sevdayla akışın,
Bende bir hal var, yakıyor sevdalı bakışın,
Kimsin kimdensin ok gibi batar şu kalbime,
Beni kahreden, şu senin sevdalı bakışın.
Bakma baktıkça yakarsın güzelim sen beni,
Mavi;
Tepeden bakıyorum!
Bir mavi örtü sermişsin suların üzerine
Kımıl, kımıl,
Kımıldıyor altındaki mavi sıcak sular.
İçine dökülmüş binlerce yıldızlar,
Yüce Mevlâ’ m, yürüyorum yolunda
Dilimde sen Allah, Allah diyerek,
Sen yücesin tek Tanrı’msın yanımda,
Geliyorum güllerinden derleyerek.
Senin yolun, doğru yoldur bilirim,
Kimi dört kişin kimi bin kişinin,
Gider omuzlarında bir gün girer kara toprağa
Kaçmak yoktur, ondan,
İlla’ ki giderdir
Zengin fakir denmeden omuzlarda
Sallanmaz ona, ne bir el ne bir mendil
Nerde benim, nerede, geçip giden yıllarım,
Derdim çok hazan oldu tutmaz oldu sol yanım,
Savruldum esen yelden, kırıldı düştü dalım,
Nerede benim söyleyin, sağlıklı gençlik çağım.
Gözyaşlarım dinmiyor, şu çektiğim derdimden,
Ne hoş olurdu
Rüzgar olsam essem, diyar, diyar dolaşsam
Sonra dağlardan bayırlardan geçsem
Çiçekler koklasam;
Ve uğrasam, gençliğimin geçtiği yerlere
Anılarımı tazelesem
Bir ilkbahar sabahı, tanışmıştım seninle,
Bir kakış baktın ki sen, yandı yüreğim birden,
Nasıl baktın sen öyle, yaktın sen gözlerinle,
Ah zalim ne istedin, o gün sen söyle benden.
Bunca zaman geçti de, unutmadım ben seni,
Bilmiyor’ musun ruhlar dolaşıyor,
Bastığın topraklarda.
Kimi senin hür yaşaman için şehit düşerken,
Kimi öylesine,
Ruhunu vermiş kemikleri mezarlarda
Hepsi bir dua bekler senden, üstüne basıp geçerken;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!