Uykudan uyanan milletin fendi,
Şahlandı hep birden, gafleti yendi,
Uyandı bir millet, bölünmem dedi,
Al bayrak salladı korkular verdi.
Bir millet sokakta, bayrak elinde,
Gidiyor bir topal.
Tüketmiş umutlarını sendeleyerek.
Ömrünün son demidir içtiği,
Ve Başında bahar müjdecisinden bir gün,
Umutlarını tükenmiş.
Gidiyor bir bilinmeze boynu bükük.
Gönlümün mecnunuyum.
Alev topuna döndü gönlüm aşkından
Yanarsa yansın gönlüm bıkmadım bıkmam Hak yolunda yanmaktan.
Bir sevda yangını bir yürek yangınıdır yüklendiğim yangın
Ellerim havada ya Rab gördün işte senin için ağladığımı yandığımı aşkından
Çaresizim huzurunda,
Bir tatlı bahar akşamı gördüm seni bir gün,
Sen, daldaki kuşlar gibi şakrak ve de şenken,
Gördüm seni bir gün, baharın geldiği günde,
Sen daldaki kuşlar gibi şakrak ve de şenken.
Bir konca gibiydin, ne güzeldin baharında,
Ufukta dolaşan kara bulutlar,
Kar olur yağmur olur yağar bir gün,
İşte o zaman gör, analar ağlar,
Kar yağmur yağarken geçmezdir sözün.
Ne afetler vardır bakmaz gözüne,
Yeşil gözlerine, ben de gönlümü,
Kaptırmışım, kaçma benden Gülfidan,
Hasret çektim, çok istedim ölümü,
Yalan sanma, çok günahtır Gülfidan..
Ben herkesten, her gün seni sorarım,
Bir mavi deniz karşısı bakışlarım
kulaklarımın pasını siler muziğin en alası
amma gözlerim hep dalgın, dalgın
karıştıkça karışıyor aklım...
Aklımda bir türlü geçmeyen sevda yarası
ve sönmemiş bir yangın.
Kalbinin içiydim, bir zaman senin,
Yüz vermez oldun sen, ne oldu sana,
Nerde baş koyduğum pamuk dizlerin,
Değiştin sen neden söyle sen bana.
Zeytin gözlerinle bakarken bana,
Sen birden değiştin ne oldu sana?
Dağları dinliyorum.
Ilık, ılık esen bir yelin sesinden
Bir taraftan usul, usul saçlarımı okşuyor
Bir taraftan üzülme diyor,
O yel,
Eğilmiş de, sol kulağıma.
Göründü, kör sabahın aydınlığı seherde,
Ufukta baş gösteren şu karşı’ ki dağlardan,
Kızıla çaldı dağlar, er sabahın köründe,
Dallarda yatan kuşlar dallarından uçmadan.
Kapılar aralandı, boş sokaklar canlandı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!