.Bir zamanlar köyün birinde anlatmışlardı. Bu köyde yeni evli, askerden daha yeni gelmiş olan, Mehmet Yalman ismindeki bir genç varmış.
Bu genç adam meraklı geyik avcısıymış. Bu avcı bazen Av zamanlarında, bazen de canının çektiği av mevsimi olmayan zamanlarda, av için hazırlığını yapar çevredeki ormanlık dağlara çıkar, çıktığı dağlarda günlerce hatta haftalarca kalarak bol, bol geyik avladıktan sonra da avladığı geyiklerle birlikte tekrar köyüne dönermiş.
.Bana anlattıklarına göre, av sezonunun olmadığı günlerden yine bir gün, bu avcı Mehmet av için hazırlığını yapar, tüfeğini yerinden çıkarır içine azık edevat koyduğu heybesini omzuna atar, geyik avlayacağı dağın yolunu tutardır.
.Geyiklerin gezindiği ormanlık dağlara varınca, dağlarda vuracağı geyiklerin izlerini sürmeye geyikleri aramaya başlardır.
.Dağlar ormanlık ve de, yalçın kayalıklarla doludur. Bu ormanlık ve de yalçın kayalıklarla dolu dağlarda arayıp da, birkaç gün hiç geyik bulamayan bizim Mehmet, artık ümidini kestiği ve tam köye geri döneceği bir günde ormanda dolaşırken bir dişi geyikle karşılaşır.
.Mehmet hiç yoktan iyidir deyip, bu gördüğü dişi geyiğe ateş eder. Ateş ettiği geyik bir anda ölmez fakat yaralanır. Yaralı halde kaçarken, Mehmet yaralı geyiğin arkasından takip ederek, onu ormanın içinde bulup tekrar ateş ederek onu öldürmek ister.
Dışarıda yağmur yağıyordu.
Nereden geldiyse aklıma bu gün eski resimlere baktım.
Gözlerim hep seninkileri aradı,
Neden bilmem bakarken...
Oysa uzun yıllar geçti biz, birbirimizden ayılalı
Ama yine de sendin işte, elimdeki resimlerde aradığım..
(Rubai)Kısmetse gelir şu kısmetin düşünme,
Kısmet’ de değilse, ağlayıp dövünme,
Hiç ummadığın zamanda bir bakarsın,
Her şey düzelir, yeter ki koş peşinde.
Mef’ûlü/ - Mefâilün/- Mefâilün/ Fe
Hani çocuktum ya ben bir zamanlar
İşte o günleri arıyorum ben
Hayal meyal şimdi o yaşananlar
Ne güzeldi o günler sen bir bilsen;
Çok koştum gül çiçekli bahçelerde
Bu gece, bir rüya gördüm,
Ölmüşü, dirilmiş gördüm,
Halini, hatırını sordum,
Uyandım kendime güldüm.
Korkudan terler bastı bana,
Düşman dolu, etrafım
etrafıma çelikten duvar ördüler.
Küçük bir delikten eser, havam
Çıkmak isterim etrafımdaki demirlerden,
uğraşırım..
uğraşırım ben de,
İkindin gördüm.
Bir efsane süzülmekteydi yavaş, yavaş ıhılayarak!
Kaldırımların üzerinden.
Arkasında Rüzgârlarla kavgalı yaşlı bir çınar,
Bir de!
Sessizliğe hapsolmuş yürek,
Seni tanıdım.
Papatya toplarken, seni tanıdım papatyalı kırların başlarında.
Eteğinde papatyalar,
Sepet, dolup taşarken yanı başında
Seni tanıdım.
Kendimi yitirdim şen değil gönlüm,
Bir sevda uğruna, ben koşa, koşa,
Şu yalan dünyada, yok olan ömrüm,
Çile ve dert doldu, sevdam uğruna.
Düştüm bir sevdanın’ da, arkasına,
Oy anam canım anam, gurbette oğlun ağlar,
Gelmeye kalksam sana, yol vermez bana dağlar.
Oy dağlar yol verin’ de, gideyim buralardan,
Dert buldum gurbet elden giymişim karalardan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!