(Bu bap 'Kırkına ayak basan anne kraliçeyi' tekellüm eder.)
1/:
En karanlık ve ağırdı bu gece zavallı ay.
Birer yaşlı savaşçıyı andıran bulutlar sağırdı.
Ah hırçın kız, ah çılgın Khudar...
1/:
Şiir tayfasının beyninde patlıyordu ilk kafiyeler...
Ama aynı zamanda hazar zamanındaydı atlas. Yine de kaderdi karındaşımız. Ve kaza yazıcılarının beyniydi bizi bağlayan. Nara ve barışçıl sevdalara. Belki de yaşamımızdı çarpıp patlayan. Kozmik vizyonumuzda o enerjik duvarlar. Suskundu hala ilk kafiyeler. Vezin kararsız bir simurg kuşu. Kendini tanzime koyulmuştu dostumuz şiir. Kumla karışık et parçaları yıldız çengellerinde. Babil asma bahçelerinin serinliği nerede? Ya da galaktik ışık seralarının camına yansıyan suret de kimin? Oysa oralara daha önce araf görevlileri yapışıyordu. Biz peşlerine yayan yapıldak... Bin bir umutla... Rüzgarda dalga dalgaydı çöl ve kum ve kefiyeler...
2/:
Şiir tayfasının beyninde patlıyordu ilk kafiyeler...
Fes tepelerinde kırmızı süsler gibiyik. Bu sırada aşk zamanının kampanası uğul uğul kulaklarımızda. Ufukta yarının kızıl dili... Eli kanlı bir gelecek miydi bizi bekleyen yoksa? Kendi kanalında gelişiyordu ilk tarihçe. Ve artık sevdaların her bir rengi pantone. Bu cenahta yaşayan panspermik çiftçiler kan ter içinde. Ve işleri başından aşkın. Yani ışığın hasatı. Zaman ekim zamanı hatta. Her anı değerlendirmek gerek. Sarışın Satan'ların oturdukları alan ise kırmızı ateş balçığı... Ya denizler nerdeler?
1/:
Bu ses o sestir…
O ses ise kılavuzumdur şiir ilinde.
***
Kavgalı bir zaman dilimidir,
Ya da yüreğime dökülen,
1a/:
Hasırda yatar mütevazılık.
Azık çökelekse aç kalı begler.
Ama ya iliği kurumuşlar? ...
Azıt bütün ebabillerini Yakhya.
Katıl sen de özgür katarlara.
1/:
Tayf’a keser tecahülünü aşık adamın,
Yıldızlara yakın duran Tunguzlar.
***
Ne tebellüştür ki şu aşkın işi,
Musallat olur asırlardır uyuklayan tembel kalblere.
1/:
Sardılar bizim mahallenin üstünü
Binlerce örümcek ağı gibi
Bir o yana dönerek
Bir bu yana bükülerek
Parmak kalınlığında çelik teller
1/:
Bir hırsız dadandı ki sormayın
Geceleri bizim mahalleye
'İllallah! ' Dedirdi tüm ahaliye
Yerde para görse almaz
Ama saatlere dayanamaz
1/:
Hey yangınlar...
Yakmayın evlerimizi.
Eğer yakacaksanız,
Lütfen dikkatli seçin,
Bizim evde olmadığımız
1/:
Üstünde ben varım dünyanın,
Eflatun dağlarında gezerim,
Koşarım ince ve uzun yollarında,
Saklambaç oynarım gönlümce koyaklarında.
1a/:
1/:
Seni severim bilirsin Namıkkemal...
Cedidciler şahısın bit pazarında.
Hatta sırtımdaki ikinci el sako da senin tezgahından sayılır,
Türküler diyemesek de zatının ayarında,
Bizde de vatan iman sayılır...
Üstadı şahsen tanımamakla beraber memleketlisi (Sorgun) olmam hasebiyle ismen bilirim. Benim de Ahmet Yozgat adında bir eski arkadaşım var. Şiirle de ilgilenmez. Bu sayfayı görünce sandım ki O... Sonra şiirlere ve şiir sayısına baktım da aman Ya Rabbi... Bir ömre sığmaz bunlar hem de bu kalitede, ...
Birkaç şiirini okur okumaz anladım ki sıradan olmayan, farklı, orijinal bir şairle karşıkarşıyayım. Şairin üretkenliği karşısında hayretimi de ifade etmeden geçemem. Kendisini okumaya ve takibe değer buluyorum.