1/:
Karanlık yatak odama
Yatmadan önce gelmemişse
Masallara can katan annem,
Söylememişse uyuyan prensesi
Dayanır o korkunç ses enseme
1/:
Her köyün alt ucundan geçer o dere
Kıvrılır... Bükülür...
Gider denize dökülür
2/:
Her köyün alt ucundan o dere geçer
Bir kara gündü
Oysa daha dün buralar düğündü...
Yaralı bir aslandı hatırımızda kalan,
Kanı aka aka çekildi haritadan,
Ki bu mülk atadan yadigar, babamızdan mirastı,
Say ki Edirne, İstanbul, Sivas ve Kars'tı
1/:
Yağmurlu hatta karlı bir gündü.
Ya dündü,
Ya da evvelki gündü,
Bulanık sisler arasında,
Elinde koca bir gürgen asa,
1/:
Ben kocaman ve kara gözlü bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Depremlerle başı dertte olan Asya'da
Açlıkla cebelleşen Afrika'da
Cezayir'de Habeş'te
Allah’ım!
Hiç bir şey yok iken ortalıkta,
Yalnızca sen var iken ta ezelden varlıkta...
Madde diye bir şeye “Ol! ” diyen sensin,
Sen ki her bir şeyi bir lahzada yokluktan var edensin....
Elest yurdunda ruhumuza esen rüzgâr da sen...
Çanakkale Türküsünün Unutulan Beyitleri
Çanakkale üstünde uçar tayyare,
Benden selam söyleyin o nazlı yare…
Of, gençliğim eyvah!
***
Dinle suru ey Arabani,
Yabani çakır dikenleri…
Zilli deve, çanlı kervan…
Ve rakkasi devran…
İşte o an…
***
1/:
Dağlarda bir küçük çoban
Kırık kavalı yavan yavan ağzında
İnce ve uzunca çalar benim için:
'Ahmet hey Ahmet!
Çobanlığa devam et.'
1/:
Var ya
Benim aslan babam
Döver senin cılız babanı
Demirden yumruklarıyla.
Yaa!
Üstadı şahsen tanımamakla beraber memleketlisi (Sorgun) olmam hasebiyle ismen bilirim. Benim de Ahmet Yozgat adında bir eski arkadaşım var. Şiirle de ilgilenmez. Bu sayfayı görünce sandım ki O... Sonra şiirlere ve şiir sayısına baktım da aman Ya Rabbi... Bir ömre sığmaz bunlar hem de bu kalitede, ...
Birkaç şiirini okur okumaz anladım ki sıradan olmayan, farklı, orijinal bir şairle karşıkarşıyayım. Şairin üretkenliği karşısında hayretimi de ifade etmeden geçemem. Kendisini okumaya ve takibe değer buluyorum.