bir anda oldu her şey; şöyle bir nazar attım
iki ara bir dere bir güzellik yarattım
dili neş' e kaynağı, yüreği pırlantayı
tanıyıncaya kadar vahim bir küsûrattım! ..
(Ethem Ruhi Üngör anısına...)
ah o kedi...
her şeyi o söyledi.
tarih yazmak, iz bırakmak anlamsız
anlatıyor manzara apaçık her şeyi...
bocalayacak ne var be güzelim?
zaten elinin kiri! ..
çırpıver ellerini,
ardına bakmadan yürü! ..
sürüsen de ayaklarını giderken;
inan ki kimsecikler çağırmaz geri...
ey ruhumu tutsak verdiğim dipsiz karanlık
yüreğimi ateşleyen ilk kıvılcım
telvelerinden vurgun yediğim
yanarken üşüdüğüm
-üşürken dilediğim sen-
donarken yandığım
halâ suskun ar/sızım…
kabuğunda yine hangi düşlere daldın?
hangi yanlış hesaplardan çıkan bakiyedir
ki bir başına kaldın?
hala umurumda olduğunu mu sanıyorsun?
bina yıkık,
çorap sökük,
astar yırtık...
yahu,
Hayat; bir bulanık su,
Vicdan; Ölüm korkusu!
Aşk; hayatın içine
Yerleştirilmiş pusu! ...
06.03.2004 - Ankara -
sana bu gün dua okudum,
görürsün hayrını belki ey günahkârım!
bağışla dünkü bedduamı: müsebbibi efkârım!
dün ben kendimde yoktum,
bir meczup kıvamında, adeta uçuyordum!
Basamaklar sessiz, basamaklar dar,
Ufukta kaybolmak üzere güneş! ..
Merdivende bir ben: Yorgun adımlar,
Bir de çile yüklü dertli başım var!
Basamaklar ince, ince ve uzun,
martılarla tanışmadım henüz...
çığlıklarındaki gîzemi bilmem ki hiç? ..
sahilleri hırçın hırçın döverken deniz,
kanat bile çırpmadan beklermiş öyle
adeta der gibi: göğün açgözlülerindeniz! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!