[can’ dılar, bir yalana kandılar... / tan’ dılar, karanlığa atandılar... / kan’ dılar, pıhtılarla sıvandılar... / han’ dılar, hanlığı efelik sandılar... / yandılar, rahmetimle ıslandılar... / kandılar, sanmam ki utandılar? ..
/ bunlar nasıl insandılar? ..]
çisentim size dokunuyor
(kara bulutlar ruhumda peşrev çekiyor,
sen hâlâ bir ‘maymun’ okşuyorsun.)
elinde beş benzemez;
demirciyle restleşiyorsun(!)
oysa biz ne kâğıt bildik, ne ıstaka…
bu iş böyle yürümez, bir plân yapalım Hasan,
kompradorlar pek şişmiş, bankaları soyalım;
terketsin sırtımızı şu lânet karabasan! ..
kenara köşeye biz de biz de bir şeyler koyalım! ..
borçların biteceği yok:
ibibikler öter ötmez,
/ karındaşım uzaklarda / gözden ırak, sözden ırak / Bitlis, Bingöl, Muş son durak / aklım fikrim tuzaklarda...
/ ne arayan var, ne soran / kahroluyor Ahmet Turan / Hasan karındaşsız yaren / dil, gönül lal; yasaklarda...
uzak aralar da yazamaz olduk artık...
böyle
.......uzak ara
.............selamlaşmalar
bir yerlere mesaj olarak gider mi ki karındaşım? ,,,
başlar
mı
-Kürşad Buğra Bey’ e
emir gelir bir yerden,
şirk meclisi kurulur,
silinmez bu kir yerden
ben değil, gâvur ulur
(aşktan farkındasız bir ömür; bir samanın tutuşmasından, alevin sönmesine kadar geçen süredir...
hani, “göz açıp kapayıncaya kadar geldi, geçti ömür” der gibi...
kısacık.
aşk; alevin samanı çepeçevre sarması ve onunla birlikte yok olmasıdır...
o ateşle kavrulan ve hemhal olan için zaman bitmek bilir mi? ..
acısından değil, kendine özgü lezzetindendir o...
dün,
alın yazımdı belki
toynaklarındaki kan,
atlarımın…
terkisindeki umutlarım
ülkülerime açılır;
Bu insanları anlamakta zorluk çekiyorum...
Neden gören gözlerini kör, duyan kulaklarını sağır, düşünen beyinlerini mankurt yapmayı bu kadar kolay kabullenebilirler ki?
Onurlu bir insan hayatından sefihlik süzgecini kaldırıp, iğrenç bir cerahatin, vücutlarını baştan aşağı zehirlemesine, “neme lâzımcılık türevi” tavrı ile izin vermeleri; kabul edilebilirlilik sınırlarının kat be kat üzerinde, hayvanî içgüdülere egemenlik veren bir davranış biçimi değildir de nedir?
(Anlayamıyorum desen de, biliyorum anladığını ey karındaşım! ..)
Yüreğim derinden sızladı yine,
Hey be selvi boylu kaktüs fidanı!
Bir tebessüm ile başla da güne;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!