Karanlığın içinden çekiyorum geceyi
Baykuş gözlerinde kızıl lekelerden
Bir kadın geçiyor gecenin içinden
Gölgeli yüzü içimi karartıyor
Elveda vedanın buruk yüzü
Gündüzlerimden eksiliyorum
Bir gönül ülkesindeyim gel,
Yıldızlar yolumuzun üstünde
Dalgalar köpük köpük sahilde
Turna kanatlarında iki sevda
Meltem rüzgârlarında ıslık
Şarkıya dönüşür sıcak iklimlerde,
Dalgın gözlerde fırtınalar
Sonbahar yapraklarını savurur
Hüzün yüklü bulutların
Sicim sicim akar yağmurları.
Her aşkın bittiği anda
Yıldızını söndürür zaman
Alev saçan toplarıyla geldiler
Hayalet kuşlar sardı gökyüzünü
Cehennemi yeryüzüne indirdiler,
Çocukların şaşkın bakışlarında
Gülümsemelerinde dondu yaşam.
Bir bir toprağa düşen bedenleri
Rüzgârın hançeresinden savrulur
Yitik sevdaların şarkıları
Zaman terkisinden bir bir atar
İçimizde sarı bir fırtına gibi esen
Bulvarlara dökülen yaprakları...
Bir arı vızıldıyor gönlümüze bal yapan
Uzaktan peteklere savurur çiçekleri
Akıp giden bir ırmak havada kalan sada
Sanmayın vızıltısı tırmalar kulakları
Duyarsan yüreğinde bir vicdan nefesini
Sözcük sözcük inletir göğsünün kafesini
Uçuktu yaz;
Gözlerinde bir aşkın tebessümü karbeyaz
Ellerini tuttuğumda önüne düştü bakışların
Yanağının üstünde al al oldu duyguların
Utandı biraz! ..
Rengarenk bir dünya dolaşırken içimde
Bir anda gelir;
Yüreğini yakıp geçer
Dönüp bakmaz,
Tutar ellerinden
Uçurur pembe ufuklara
Aklını alır,
Yağmur palam palam üşüyordu
Dudaklarında beyaz pamukçuklar
Öpüyordu toprağı hafiften
Şehir susmuş uyuyordu
Beyaz gövdesiyle
Yeniden uyanabilmek için
Usumda sen;
İçimde yürüyen kaldırımlar
Bir şehir dolanıyor ayaklarıma
Hırçın ve acımasız...
Sinsi karanlıklar,çıkmaz sokaklar
Caddelerinde sönmüş yıldızlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!