Ayrılık acısı zordur çekene.
Nasıl feryadı figan etmeye, bu gönül.
Gülü sevdim delicesine, etmedim intizar dikene.
Katlanıyorsam, gece gündüz çilene.
Ne olur, bir an sende bağrımda üzül.
Sabahın seher vaktinde
Parçalıyordu afakı tepeden doğan güneş
Hüsrana dönerken hayaller
Zaman yalnızlığa eş, vuslat ayrılığa gebe
Kusuyordu yılan heceye zehrini
Altı hece bir şey var,
Dilimin ucunda.
Sanki her yerimde yazılı,
Dilimde, elimde, avucumda.
Her şey bağlanmış, altı heceye.
Bir gün gelir, sende beni anlarsın diye.
Kaybolup gittim, bomboş mazine.
Yıkıldım kuru aşkınla, döndüm deliye.
Bir anı katmadım, sevdadan başka mazine.
Göz yaşlarımı kederinle kuruttum.
Ürpererek kaçtığımız son nokta,
Sonumuz olur varlıkta yoklukta.
Bizi bulur yüzümüz olsa da akta.
Sevdiklerimiz hep kaybolur ırakta.
Çare elde değil, dilde değil, toprakta.
Anlatılmayan uzun geceler var şu an içimde...
Bu ne yalnızlık, nerde kapımı çalan gülücükler?
Bir sevda kokusu tüter, nemli gözlerimde...
Bu ne dargınlık, nerde gönlümü çalan güzellikler?
Yırtık Duygular / 2 Şubat 2002
Ayrılık kahrına yürek dayanır mı
İçimi doldurdun onca kederi.
Gönül sevse ne çıkar, sana aldanır mı?
Ne ola? şu halimden daha beteri.
Gözlerinde dinmeyen gecelerin sitemi.
Yalnızlık insanların hep mi olacaktı ki alın yazısı...
Geceleri karanlık, nereden kaynaklanır bu gönül yarası?
Umutlu günler bir bir yok oldu, nedir bu güzellik hası?
Geceleri karanlık, nereden kaynaklanır bu gönül yarası?
İmdadına kim yetişir aşktan, dostluktan hep kaçanın...
Geceler, beni yalnizliga iten zifiri kanalik geceler
Sende sakli, yalnizligim hayal kalan düsünceler.
Biliyorum yüzün aydan yildizlardan parlak.
Ya karanlikta sakladigin gülücükler.
Hepsi yikik duygularimdan kalan birer ak.
Sabahlar soğuk olur.
Üşürsün, yalnız kalırsan bu şehirde.
Yalnızlık gitmez, hep kapında durur.
Ağlarsın karanlık gecelerde.
Ey çaresiz sefil insan!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!