İki yaralı yürektiler
Yorgun, bulutluydu bakışları
Hüznü saklardı gülüşleri
Unutmak içindi uykuları
Hayatları ayrı yolları bağlı
Hastayım, ateşim var biraz
Boğazımda acı,dudaklarımda yanma
Sesim saklanmış gibi kuytulara
Üşüyorum, Üşütme olsa gerek
Ama ben özlemindenmiş gibi hissediyorum
Gözüm doluyor İçim buruluyor
İnce hastalık değil İnce sevda
Bu ateş bu mendilimde kan hayra alamet değil
İlaç doktor da palavra
Kar etmez hiçbiri sevdadan yatana
Hüküm giymişiz
Kelepçeli ellerimiz
Avukatımız aşktı
Savunması yetersiz
Hakim kader kalemi kırdı
Sence sabır çıkarır mı affı
Neden sevdim biliyorum;
Susamışım kendim gibi birini sevmeye
Yalnız ve içli...
Hüznüyle barışık;
Gülüşünü yorgan yapmış yalnızlığına.
Anlamazsın demek kolaydır
Asıl anlamayanlar için...
İçte yanan ateşi, kopan fırtınayı,
açılan yarayı, gözyaşını anlayamazlar
Sevince Hüküm giyer kadının kalbi
Hem çok yakın
Hem kaf dağı kadar uzağız
Yasağız işte ama aşığız
Hasretiz Aynı şehirde
Hem gündüz, hem gece
Bizimkisi Kader iki hece
Ölçüm şu: Kantarın topuzunu kaçırıyor mu?
Herhangi bir konuda, kendi ya da başkası için...
Kantarın topuzunu kaçırandan bi halt olmaz...
Ne kendine, ne kimseye faydası olur...
Ellerin üşür ısıtırsın, sırtın üşür ısınırsın ama için üşüdü mü, hayallerin üşüdü mü, uykuların üşüdü mü işte o zor...
Bursevii
Konya garında beklerim seni
saat mühim değil
Bir kitap okurum
Biraz tesbih çekerim
Paltomu örtünür Uyurum bile belki
Sonra simit kokar sıcak taptaze
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!