1981 Sivas, Zara doğumlu... Şimdilik bu kadar.
Fanidir tüm sevmelerin, nihayetin elem olur.
Eğer fenaya varırsa; lezzetin, gamımdan farksız.
Firkatedir visallerin, vuslatların çilen olur.
Madem toprak olacaksın; gülüşün, kederden farksız.
Böyle yaşanmaz geliyor, böyle hayat “hayat” olmaz.
Önümde sayfa sayfa kitap gibi ömrüm,
Ve okumaya korktuğum nahoş satırları,
Dökülür cümlesi derdin, üzüntünün...
Bu gece de onlarla ağla, kalmasın hatırları.
Şiddetinden boşluğun içime çökeceğim,
Gülümsesen yüreğime; görünür ol mühr-ü gamze.
Yamacında kaybolurum, çıkamam hiç, o çukurdan.
Bir ses versen kaderime, ey telaşlı, harf-i hemze.
Mutluluktan mahvolurum, kör olurum okumaktan.
Gülümsesen yüreğinle; gelir birden, vakt-i cemre.
Mazi denen ayinenin, karşısında asık yüzüm.
Ve bir soru, hep kafamda; fakat cümle olamıyor.
Ellerin baharı yaşlı, benim toy çağında güzüm.
Bir ağrı var, tam şakakta; gözü, namluya bakıyor.
Mazi denen ayinenin, karşısında asık yüzüm.
Tenhalardır benim evim, çokluklarda hep yalnızım.
Şavkısını özlesem de, mehtap ıraklarda güzel.
Başka güneş bilmeyeyim, yabanidir baht yıldızım.
Narından çok çekinsem de, nuru uzaklarda güzel.
Tenhalardır benim evim, çokluklarda hep yalnızım.
Olunca, yaşın on yedi.
Şüphelerinin cenneti.
Beyninde sessiz bir depremdir.
Dalgınlık, işareti.
Bulanıklaşır peşinden.
Cevapların en neti.
Gitmelisin şimdi sen de, her bahar gelenler gibi.
İnan ki, hiç yadırgamam, alnımıza y(k) azılıdır.
Sövmelisin şimdi sen de, eskiden sevenler gibi.
Tahtımdan hiç kımıldamam, ki yüreğin sarayıdır.
Gitmelisin şimdi sen de, her bahar gelenler gibi.
Duvar, duvar içinde... Ruhlar, duvar içinde...
Kışlamın duvarları, mahpushaneden farksız!
Herkes bin türlü çirkefliğin peşinde.
İnsanlar burada hissiz, ruhsuz ve arsız...
Yüzlerde merhamet yok, o çoktan unutulmuş!
Şimdi bir şiir yazsam, mısrası hep 'sen' olur.
Kafiyeler sen olur, cinasları sen olur.
Her bir kelimesine, siner sanki hayalin...
Her okuyan 'ben' olur, hayalleri 'sen' olur.
Şimdi bir hayal kursam, enginleri 'sen' olur.
Sonsuzluğu dererek ruhunun bahçesinde,
Avuçlayıp neşeyi yanına gelmeliyim.
Vuslatın sol anahtar, saadet bestesinde.
Sana değmesin keder, ben önce ölmeliyim.
Sonsuzluğu dererek ruhunun bahçesinde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!