BİZ VE SİZ
Ben size önceden haber verdim
Ben kendimi tanıttım sizcileyin
Şimdi unuttuklarınıza gebeyim
Siz benim üveyimsiniz
O KADINLAR
Yaşamışız görmüşüz
İncedir teşvişleri
En parlak aynalarda
Görünür işveleri
KENDİNİ AKILLI SANAN AHMAKLAR
İşin en zoru da bu; aslında büyük bir aptal olup kendini akıllı, hem de dünyanın en akıllı insanı sanmak. Bu da yetmiyormuş gibi kendisi gibi düşünenler dışında herkesi aptal sanmak. İşte aptallığın en ileri derecesi de budur ve bundan daha büyük aptallık olamaz.
Biz bu aptallığa aptallık da demiyor, ahmaklık diyoruz. Bu ahmak tipler aslında tek kelimeyle eblehtirler. Şimdi siz eblehin ne demek olduğunu soracaksınız. Söyleyeyim; ebleh aptallıkta en ileri seviyedir ve bu aptallığın sınırı yoktur. Ebleh herkesi ahmak kendini dünyanın en akıllısı sanır. Herkesi geri zekalı gördüğü yetmezmiş gibi kendini de gelmiş geçmiş çağların dâhisi, en ileri zekalı insanı sanır.
Gel gör ki gerçek bu adamın düşündüğünün tam tersidir. Çünkü bu adam her şeye tersten bakmaktadır ve bu yüzden her şeyi tersinden görmektedir. Amuda kalkmış elleri üstünde yürüyen bir adamdır o. Herkesi tepesi üstü yürür görmektedir. Dünyayı tersine gören bu adam her şeyi tepetaklak sanmakta, hem kendini aldatmakta, hem de kendi gibilerle beraber büyük bir travma yaşamaktadır.
Eskiler bu gibilere şöyle seslenirlerdi: behey sersem alemi kör herkesi sersem mi sanırsın. İşte biz de şimdi öyle söylüyor, bu aptallar güruhuna böyle sesleniyoruz. Behey ahmaklar güruhu siz kendinizi akıllı başkalarını ebleh mi sanıyorsunuz.
Hadi gel benim ol diyorsun
iste geldim karsindayim dunku gibi
GİT GİDE
Sen ne bekliyorsun ki benden
Ben kendimden habersizken
Uzaklaşmışken ruhum bedenimden
Çevrem dar- dar -dar-alıyor
DİVANÇE
Ben artık kayıpların unutulmaz şairi
Mekik dokuruz gece gündüz
Yeryüzünde gökyüzünde
Yaşanmışlıklardan kalma
O GÜZEL
Yaratan ne güzel yaratmış
Onu nerde görseniz tanırsınız
O dudaklar o yanaklar o ağız
Nurdan bir heykel sanırsınız
haydi şair dostlar görüşelim