HİKÂYE-İ AŞK 5
Hangi kentte ne kenti bu
Bela diyarından sonra
Gelen güvenlik kenti
Senin ellerinden içtim
Karanlıklar gibi zehri
Aşk sandım içtim
Hayat sandım nur gibi
Nasibim sandım içitim
ARAP BAHARI TERSİNE Mİ DÖNECEK
Arap baharı Arap baharı diyorduk ne oldu? İşte kimimizin altında Amerikan parmağı aradığı Arap Baharı tersine çevriliyor. Diktatörleri kolayca deviren Arap Milleti demokrasiyi korumada aynı beceriyi gösterebilecek mi acaba?
Mısır yıllar yılı eli kanlı diktatörlerle yönetildi. Nasır, Enver Sedat, ve Mübarek. Hepsi de sözde seçimle işbaşına geliyor ama hiçbir zaman gitmiyorlardı. Halk fakir, ülke ekonomisi dibe vurmuş, üç kuruşa muhtaç hale getirilmiş, yönetici eliti zengin, sefih ve zalim. Ülkede en ufak bir kalkışma ihtimali bile kanlı bir şekilde bastırılıyor. Müslüman kardeşler teşkilatı sıkı takibat altında. Hiçbir eyleme göz yumulmuyor. Hak arama yolları tümden kapalı. Düşünce özgürlüğü hak getire.
İsrail’le dost Amerika’yla dost. Batıyla, Doğuyla dost ama kendi halkına her zaman düşman. Dahası halkın dinine, inancına düşman. İslam dışı bütün inanışlar serbest. Ahlaksızlık, içki fuhuş ve çıplaklık serbest ve alabildiğine teşvik edilmekte.
Milli gurur ayaklar altında. Hatırlayın 67 savaşında Mısır uçakları havaalanından kalkmadan İsrail tarafından imha ediliyordu. Askeri harcamalar alabildiğine teşvik edilmekte. ABD yardımıyla alınan silahların ve askeri malzemelerin tamir bakım ve yedek parça parası ülkenin bütün varlığını iç ediyor. ABD yardımı aslında bir sömürme aracı. Ortada yardım falan yok. Verilen 1,5 milyon dolarla askeri malzeme alınıyor en pahalısında. Sonra onun tamir bakım yedek parça ve kullanım hizmetleri adı altında ülkenin tüm kaynakları sömürülüyor. Bu sömürü düzeni bütün geri kalmış ülkelerde aynı şekilde işliyor. Bazen ikinci fil mesabesinde olan Rusya devreye giriyor. Bir yandan da o sömürüyor, halkın tüm varlığı iliğine kadar süpürülüyor. Bu da yeterli olmazsa bu ülkeler birbiriyle savaştırılıyor. Savaşlarda harcanan silahların yerine yenileri satılıyor hem de en pahalısından. O da yetmezse ambargolar konuyor, ambargoyu delen Yahudi şirketleri silahları bu kez fahiş fiyatla ambargo konan ülkeye satıyorlar. Karlı çıkan taraf hep emperyalist ABD, Avrupa, Rusya Ve Çin oluyor. Bu korkunç çark sürekli işliyor.
Bu korkunç çark, bu korkunç zulüm ve sömürü düzeni habire çarklarını ağırlaştırıyor, Müslümanları inim inim inletiyor. Onları bir yandan dinden uzaklaştırırken bir yandan da köleleştiriyor, hatta bütün bunlar yetmezmiş gibi beyin yıkamaya tabi tutuyor, Cengiz Dağcı'nın deyimiyle mankurtlaştırıyor. İşte büyük bir Man kurt Abdül Fettah Sisi. İşte Esad, işte Kral Abdullah ve diğerleri.
EN BÜYÜK MESELEMİZ
Ülkenin Geleceği ve Gençlik için Yapılması Gerekenler
Arkadaşlarla konuşuyoruz. Büyükşehir Belediye başkanının kardeşi de orada.Eski bir genel müdür. Gençlik elden gidiyor. Evet. Zenginleşme ile birlikte dünyevileşme ve sekülerleşme aldı başını gidiyor.
ÖLÜME SERENAT
Ölümü göstermeyeceğim kimseye
Kimseler korkmasın benden
Sessizce çekip gitmek için dünyanızdan
RASLANTILAR
Şafakla kanlıydın kankırmızı
Bir akşam deniz ve ben
Kuşluk doğum demektir
Ve buzlar arasından
SERAMONİ
Ay usulca eriyor
Usul usul eriyor
Rüzgârlar savruluyor
BM MİZANSENİ
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER bir tiyatro oynuyor. Mübarek sanki Naşit’in kumpanyası. Yıllardır dünyanın gözü önünde oyun oynuyor, dünyayla alay ediyor. Küstahça ve alaycı tavırlar takınıyor. Yıllardır İsrail zulmüne karşı etkin bir tavır almıyor, göstermelik kararlarla dünyanın tepkisini azaltıyor.
Birleşmiş Milletler terör kuruluşudur. Birleşmiş Milletler zulmün bayraktarıdır, dünyadaki tüm karışıklıkların sorumlusudur. Zalimlerin destekçisi, mazlumların düşmanıdır. Kuruluşundan bu güne yaptığı tek şey ABD-İsrail ittifakının güdümünde olmaktır. Dünyayı bölüp parçalayarak sömüren Yeni Roma’nın kukla teşkilatıdır. Bu Yeni Roma’nın daha önceki yazımızda ne olduğunu anlatmıştık.
Bu yeni Roma’nın batı ve Doğu Roma olarak ikiye ayrıldığını, Doğu Romanın Rusya ve Çin, Batı Romanın ABD ve AB olduğunu açıklamıştık. İşte bu şer imparatorluk dünyanın tek sorunudur. Mazlum milletlerin en büyük düşmanı bu Yeni Roma’dır.
Eğitim Üzerine Yazılar:
9
ygusuna sahip zavallılar guruhu haline getirmek için kurguladılar bu düzeni. Bu düzen baştan planlanmıştı. Düşmanlarımızın gizlice planladığı bu sistem bize dayatıldı. Önce harf devrimi yapılarak bir gecede bir millet cahilleştirildi. Sonra ona yabancı bir alfabe öğretilerek kendine yabancılaştırıldı.
Bu hareket aslında o milleti inanç, düşünce ve duygu dünyasından kopartılmak için yapılmıştı. Yani mankurtlaştırmak için. Ve başardılar da. Şimdi biz beyni yıkanmış mahluklar olarak efendilerimizin söylediklerini tekrarlamaya, onların bizim hakkımızda ve kendileri hakkındaki yalanlara inanmaya mecbur bırakıldık.
Pavlov’un köpekleri misali her isteneni yapıyorduk. Böyle giyin dediler giyindik, böyle yaşa dediler yaşadık. BÖYLE İNAN DEDİLER İNANDIK. Kim olduğumuzun farkına varmadık. Bizi kendimize başka biri diye tanıttılar bize, kabul ettik. Aksi olan her şeyi unuttuk. Kendimizi bile.
EĞİTİM KURUMLARI BU YABANCILAŞTIRMANIN ARACI HALİNE GETİRDİLER. Milyarlarca lira harcayarak bizi kendi uşakları olmak üzere eğittiler. Bizden olan üstün zekalıları milyarlarca masraflarla eğittikten sonra alıp ülkelerine götürdüler.
haydi şair dostlar görüşelim