Ahmet Emer Şiirleri - Şair Ahmet Emer

Ahmet Emer

Bir Mendil Al Ağabey! ..
Bir mendil al ağabey” dedi, elindeki naylon poşetten çıkardığı bir mendili uzatarak;
Sağol dedim, benim mendilim var.
“Ne olur bir tane alsan” diyerek duygulu bir sesle biraz daha yaklaştı yanıma?
Bir ağılda koyunlarla yatmışçasına kokuyordu, belki de sidikti kokan anlayamadım, biraz uzaklaştım yanından.
Döndüm yanıma, deniz bana bakıyordu, yalnızca denizle karşı karşıyayım, sızlayan burun, dolu gözlerle!

Devamını Oku
Ahmet Emer

Bir Musibet Bin Nasihatten Üstündür!
Belirli dönemlerde –özellikle seçim dönemlerinde- çıkarılan ve son olarak halk arasında “torba yasa” olarak adlandırılan ama çuvala harara kadar varan büyüklüğe erişen, hükümet yetkililerinin aklına geleni aklına estiği gibi ve sonucunu düşünmeden o torbaya tıktığı, nerede ise “ne yaptıysan yaptın, batan ekonomiyi şu dönemde biraz olsun düzlüğe çıkarabilmem için ve/veya öyle bir görüntü yaratabilmem için biraz ödemede bulun, hazineye biraz nakten veya kayden giriş görülsün, ben bu günü kurtarayım senin vergi kaçırman, hukuksuz davranman hiç önemli değil, yeter ki görüntü güzel olsun ve ben o görüntüyü biraz da süsleyerek halka şirin görünebileyim, alacağımı alayım, sonrası Allah Kerim” anlamına gelebilecek düşüncelerle uygulamalara girildiği gözlemlenmektedir! . Bu da halk arasında alışkanlık yaratarak, halkı beklentiye itmekte. Yaptığı yolsuzluk, kaçakçılık, uygunsuzlukları çekinmeden yapma cesaretine itmektedir. Nasıl olsa af gelir düşüncesi ile yapılan bu tür yasaya aykırı tutum ve davranışlarla da Yüce Adalet, boş yere uğraşı içinde oluyor. Sonuçta yasaları, yürütmesi günün gerekleri ve koşulları ile uyumlu, tutarlı ve bütünlük içerisinde süreklilik gösteren yönetim uygulamaları olmadığı için belki de (!) bir kesim esnaf, sanayici, tüccar böylece suça itilmiştir ve/veya itilmektedir. (Gerçi hiçbir suçun özrü olmamalı!) Önemli olan, böyle ortamların yaratılmaması, hiçbir hak ve hukuksuzluğa göz yumulmamasıdır. Bu ara işçi, köylü, emekçi ve emekli kesime ne yapıldı derseniz, ayıp etmiş olursunuz? ! Her gün yandaş olan / olmayan, okyanus ötesinden beslenen olsun / olmasın gazete ve televizyon kanallarında deyim yerinde ise dizi yazısı / dizi film gibi okumakta / izlemekteyiz. Gözü dönmüş katil görünüşlü polislerce, büyük bir hışımla lağım suyu, biber gazı, cop, tekme, tokat, yumrukla gözüne gözüne vurulmuyor mu? Saçlarından, bacaklarından tutulup sürüklenmiyorlar mı? Sorgusuz içeri tıkılmıyorlar mı? Üstelik bir de alışkanlık oldu,nasıl olursa olsun tüm eylemleri “hükümete…., hükümeti…….,toplumu …..darbe ile…başlayıp gelişen bir şekilde toplu suça dönüştürülmüyor mu? 30-40 Kişilik, 50-100 kişilik, 100-150 kişilik kümeler şeklinde yargılanmalarını beklemiyorlar mı? Suçlarını bilmeden, ne olduğunun, ne yaptığını bilmeden, acaba ekmek yedim ondan mı, şöyle bir deniz kenarında gezindim ondan mı, falanca TV kanalını izlemiştim ondan mı, şu gazeteye şöyle bir göz gezdirmiştim ondan mı; toplu sözleşme demiştim, grev demiştim, işçi hakları demiştim, emeğin değeri-alın teri demiştim ondan mı; intibak yasası çıktı ağzımdan, kalkınmışlık düzeyinden pay çıkmıştı ağzımdan ondan mı; gübre alamıyorum, mazot alamıyorum karasabanla mı sürsem tarlamı diyordum, yumurtam, etim, sütüm yok ben nasıl köylüyüm demiştim kahvede ondan mı….? ! . diye hayaller kurarken, işte böyle leyleğin ömrü lak lak ile geçip gidiyor!
İşsizlik, açlık, yokluk, yoksunluk, yolsuzluk almış başını gidiyor! İş isterken dayak yersin, aş isterken yerlerde sürünürsün, yoksulum dersen “partimize oy vereceksin ha, yoksa geri alırız! ” şeklinde sadakaya razı edilirsin, birileri kusuncaya dek yerken yutkunursun, yolsuzluk yapılıyor dersen istikrar düşmanı olursun neyin istikrarıysa? ! .
Anlayacağınız, orta çağ zihniyetli, faşist, totaliter bir dikta yönetimi hüküm sürüyor. Sürdürenler liberal kapitalistler. Uygulayıcılar dinci görünüp dini, imanı, Allah’ı, kitabı para olanlar. Buna olanak sağlayanlar ise işte yukarıda anlatılan işçi, köylü, emekçi, emeklilerdir.
Onların oyları ile gelmedi mi bu musibet? ! .

Devamını Oku
Ahmet Emer

Kuşlar uçuyor başımın üstünden,
Kuşlar geçiyor bölük pörçük.
Kuşlar geçiyor kimi allı yeşilli, kimi bembeyaz…
Kuşlar uçuyor özgürce, mutlu, umutlu!
Haydi diyor durma, haydi…
Sen de uzak illere, mutluluğa, dostluğa, kardeşliğe diye çağrışıyorlar!

Devamını Oku
Ahmet Emer

“Böreği yaptım yavrum, senin gelmeni bekliyorum.
Böreğin hazır ama sen yoksun, gel artık bekletme haydi.” Deyi ünneyivedi anacığı!
* *
Geliyor aslanım kar yağmış saçlarıyla, geliyor şahin bakışlarıyla, geldi aramıza.
Aklının bir yanı içerideki suçsuzlardaydı daha, dilinden dökülenler de onlar oldu;
Hukuk diyor dilleri, adalet, birlik, barış diyor…

Devamını Oku
Ahmet Emer

Her an tv' lerin birinde, gazetelerde karşıma çıkmasa unutacağım.
Zavallı köylüyü, garip işçiyi/emekliyi görünce üzülmesem unutacağım.
Yanan, yıkılan yerleşim yerlerini görmesem unutacağım.
Ölen, boğulan, kurşunlanan çocukları görmesem unutacağım.
Satılıp savılan, peşkeş çekilen yurt toprağını görmesem unutacağım.
Har vurup harman savrulan tüyü bitmedik yetim parasını görmesem unutacağım.

Devamını Oku
Ahmet Emer

An olur kirpiğimin ucunda, an olur beynimin kıvrımında,
ya uyutur beni ninnisiz, ya gezdirir nefessiz!
Bir bakarım üzerimde tonlarca yük, bir bakarım tüy gibi hafif!
Başımı yastığa koymayıgörsün alır götürür dağlara bayırlara, engin denizlere, mavi ufuklara; indirir cennetin ortasına, bindirir çiçekli dallara, oturtur karlı doruklara!
Kimi ararım bir dost diye köşe bucak, kimi ötelerim kucak kucak…
Yok mudur bir ayarı, bana geleni mi ayarsız bilmem? !

Devamını Oku
Ahmet Emer

Poyraza kesmişken esen yel,
Himalaya buzullarına gömüldüm.
Katranlar kaynarken ruhumda,
Tüter dumanın buram buram burnumda!
Sönmez bir parça da olsa yüreğimin ateşi,
Yokluğun alevden bir kor!

Devamını Oku
Ahmet Emer

Üç gülle geldim toprağına dikmek için üç gülle
seherde kapını çaldım
uyandıramadım
hep böyle misin dalgın uykuların kandıran düşlerinde
kuşluk geçti öğle oldu
eh günaydın

Devamını Oku
Ahmet Emer

"Siz bu halkın barış, özgürlük, güven içinde yaşama ve geleceğe umutla bakma duygularında travmalar ve korkular yarattınız; onun için bardağı taşıran damlalardan birinin, Gezi Parkı’nda kesilen ağaçlar olmasına da çok şaşırmamak gerekir"

Yargıçlar Sendikası, bir basın açıklaması yayınlayarak Başbakan'a göndermelerde bulundu.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

Devamını Oku
Ahmet Emer

Sevgililer Günün Kutlu Olsun


kutlu olsun sevgilim
sevgililer günün kutlu olsun
bugün senin düğünün

Devamını Oku