Gavur İzmir’ in Bornova’ sında otobüs bekliyordu birisi.
Selamünaleyküm diye yanaştı öteki.
Aleykümselam, iyi akşamlar dedi birisi.
On dakikalarca otobüs bekledi her ikisi.
Yol boyu, restoranların önü lüks otolarla doluydu.
Bir horoz öttü aktı ovaya
Gecenin şafağında tan yerini güldüren
Ü ürü ü...
Bir daha
Ü ürü ü...
Mevlüt…
İç Anadolu’ nun içinden, Konya’ nın Doğanhisar ilçesinin Koçaş Köyü’ nden İzmir’ e aktı geçti yolun! . Ne kanadın vardı ne kolun, seçimlerin kendi oyun!
Koçaş’ ta erik çaldın komşu harımdan.
Yumurta çaldın General’ in bakkal dükkanından ve o yumurtayı sattın geriye helva aldın bir de ondan!
Yetmedi bir de kızını da aldın ondan…
Birden onun feryadı yırttı soğuğu
ve çarptı yüzüne cenaze törenine katılan devlet görevlilerinin kalpsizliğini!
“Anne götürüyorlar Muhsin’imi, anne, üşür orda o” diye hıçkırarak annesine sarıldı…
Muhsin’in dört aylık nişanlısı Funda.
Öyle çaresiz baktı ki, ölüm bile utanmıştı o an!
Söz bitmişti!
Kırlangıç Bayramı…
Güneşle uyanmışlar, ötüşürler kıvançlı,
Ne padişah, ne diktatör, ne şıh, ne egemen buyruğu var…
Elektrik telleri üzerinde altı sıra dizilmişler.
Tören kıtası sanırsın hepsini,
Kendisi gibi zayıf ve yoksul yurdu, kendisi gibi garip ve yorgun ulusu korumak için çıktılar yola.
Yangın yeriyken her yer, soyulmuş, soyunmuşken çırılçıplak, satılmışken hainlerce vicdansıza…
Onurlarını kurtarmak uğruna katlanmaya çalıştılar tüm olanlara, olacaklara.
Bir ağaç gölgesiydi sığınakları bir ağaç, ulu bir çınar unutma!
Yattılar siperlere, hedef oldular fişeklere, gazlara, mermiye, postala, kasklıya, copluya!
Hedefte bir düşman vardı, bir hain, satılmış, satmış, Allah’ ın arkasına saklanmış!
Borç yiğidin kamçısıdır ye memet ye ye memet ye
Borç yiğidin kamçısıdır bizim borcumuz leblebi çekirdek çerez
ye devlet ye ye devlet ye
40 milyon yurttaşım borçlu imiş olsun
Ülkem 336 milyar YTL borçlu imiş ne var
Hazine 217 milyar iç borçlu imiş ya
Sesini duymuştum büyüğümün, telefonda geçen yıl; küçüğümünkini dört yıl önceydi…
Görmedim yüzlerini epeydir, saymadım kaç yıl oldu ayrı ayrı? ! .
Bazı görürüm yolda, karşımdan gelen bereli bir delikanlı, ara sıra da önümden giden sırt çantalı genç; ne ben ona bir şey derim ne de o bana, öyle geçer gideriz, kimi karşı kimi zaman da arka arkaya; yollar bitmez biz biteriz anın içinde; sızlar burnumun direği!
İşte yine akşamlardan biri daha oluyor
Yorgun gün çekilirken tepelerin ardından perde perde
Karıncalar misali insanlar takatsiz çekilirken evlerine
Okunan akşam ezanının yanık nağmeleri bir başka dokunuyor
İşte yine akşamlardan biri daha oluyor
Gecelerden Biri
İşte yine ıssız bir gece
koyu ve durgun bir sessizlik
pencereden görünen bir kaç yıldız
Yüreğinize sağlık çok güzeldi
Yüreğinize sağlık çok güzeldi
Yüreğinize sağlık çok güzeldi