Ahmet Emer Şiirleri - Şair Ahmet Emer

Ahmet Emer

Perişanım şimdi mutlu ol artık
Başını yastığa koy uyu artık
Düşünde gör de perişanlığımı
Katıla katıla gül uyan artık

Bilmem ne söyledim sana ne yaptım

Devamını Oku
Ahmet Emer

Biz
41 milyon Türkiyeli' nin 40 milyonuyuz
boğazımızda düğümlenen içtiğimiz sudur
pınarlarından akan göz yaşları ile karışık
biz
ekmeği zeytinsiz yiyenleriz

Devamını Oku
Ahmet Emer

Melemedik koyun yerine koyulduk
Sustukça kuzu
İlacımı tarım bakamayanı kontrol eder
Kurulmadığından hayvan bakanlığı
Olsaydı izinler ondandı
Sağlık diye var bir yazboz bakamayanlığı

Devamını Oku
Ahmet Emer

Burnumun direğini sızlatan bir mum yandı sahilden
Mudanya’ dan
Boyumca özlemişken ey seni
Geliverdin beyaz bir güvercin kanadında
Savaşanlara inat
Savaştıranlara inat

Devamını Oku
Ahmet Emer

Adım şiir benim

Belli mi olur sağım solum
Bir ağlarım bir gülerim
Bakmışsın yüce dağların başında esen rüzgar
Engin derelerin yolağında akan can suyu

Devamını Oku
Ahmet Emer

Ağlama be çocuk ne olur eritiyorsun ılgıt ılgıt yüreğimdeki buzdağlarını
Yaralarıma umut basan batikonlu pamuğum senin huzurun sakinliğin benim
Senin her gözyaşın kalbime saplanan birer mermi yivinden fırlamış namlunun
Dalından incir çalıp giden papağan gibi uykun huzurun anlık ürkek ve korkakça
Oysa ne de güzel kuyruğu ibiği gagası tüyleri varken yeşilli allı morlu kınalı kaçmasına ne gerek
Buruşturma Spil dağının tepeleri orman dudağını yarlarla bölünmüş çağıldayan su yolağı

Devamını Oku
Ahmet Emer

1968-1970 Yılları döneminde Akşehir Orta Okulu’ nda okudum. Dinci görüşleri etken olan, bir ara Selamet ve/veya Refah Partisi’ nden milletvekilliği de yapan Şener Battal öğretmen aynı zamanda yanılmıyorsam müdür yardımcısı idi. Bu zat nasıl bir öğretmense öğrencileri döverken, öğrencilerin ceketlerini kollarını kaldıramaz durumda olacak şekilde indirtir, çocuk geri kaçmasın diye ayaklarının ucuna basar ve elinin tersi ile kesme atarak tokatla döverdi. O durumdaki 13-16 yaşındaki çocuğun, tüm öğrencilerin gözleri önünde içine düştüğü durumu, çektiği acıyı anlatmaya gerek yok!
Aynı dönemde Ahmet Acar adında, sıranın üzerinde çocuklara namaz kıldıran bir din bilgisi öğretmeni vardı. Yanılmıyorsam O da müdür yardımcısı idi! Yöneticilik işlerinden zaman bulamadığı için derslere sürekli geç gelirdi. O ara çocuklar doğaldır ki gürültü yaparlardı. Yine böyle bir gündü sınıfa/dersliğe hışımla giren Ahmet Acar, ayakta gördüğü bir öğrenciyi sıraların arasında evire çevire, tekme, tokat, yumrukla döverken bir de “ya bu kafirler kazanacak, ya Müslümanlar” diye bağırıyordu. Demek ki çocuk kafir, Ahmet Acar da Müslüman oluyordu!
O dönemin orta okul müdürü ve aynı zamanda sanırım coğrafya öğretmeni de olan Aydın Tekiner idi. Ders anlatırken öğrencilerin suspus oturup, nerede ise soluk almalarını bile yasaklamış, kimse o ders anlatırken hiçbir şeyle ilgilenemezdi, ilgilenmemeliydi! Ben de can kulağı ile dersi dinlerken yanımdan geçmekte olan Aydın Tekiner’ in kulağı tozuma yapıştırdığı şiddetli bir tokatla başımın döndüğünü, kulağımın çınladığını, hatta kısa bir süre baygınlık geçirmemin nedenini anlayamamıştım. Söylemedi de! Ben 13 yaşımda çocuğum ve o öğretmen ve müdürdü! Zil çaldı, dinlenme arası verildi ve bir arkadaşım, “önünde kitabını açık unutmuşsun” dedi! Ben ayırdımında olmamıştım, kendimi iyice dersi dinlemeye vermiştim! Tokattan sonra ise dersi falan duymaz olmuştum!
Dikkat edilirse bu üç kişi de dinci ve hem öğretmen ve hem de yönetici idiler! Ta o zamanlar bu kişilerden nefret ettiğim gibi dinden de soğumuştum. Öyle Allah’ ı, dini imanı dilinden düşürmeyen bu zatlar el kadar çocukları sadistçe, sapıkça, faşistçe, diktatörce dövüyorlardı.
Yatılı bölge okullarında, Kur’ an kurslarında, bazı dinci (tekke ve zaviyelerde( !) cemaat, tarikat, hizmet gibi adlarla faaliyet gösteren ve aslında yasalarımıza göre kapatılması/kapalı olması gereken) yerlerde; Kaimder, Ensar, Türgev gibi bazı dernek ve vakıfların yurtlarında da Kur’ an okumayı öğrettiğini iddia eden yada bize öyle gösterilen kimi öğreticilerin; “Uşşaki Tarikatı’nın lideri Fatih Nurullah, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı.” Haberinde olduğu gibi şeyhlerin bile 9-10 yaşlarındaki, torunu yaşındaki oğlan çocuklarına cinsel istismarda bulundukları basında sürekli yer almıştı.
Atanmayı bekleyen milyonlarca öğretmen varken, imam eşlerine bile köy okullarında öğretmenlik yaptırıldığı da basında yer almıştır. Şimdi de yöneticilerimiz genelde psikoloji, sosyoloji, felsefe, mantık gibi derslerin işlenmediği İmam-Hatipleri bitirmişler!

Devamını Oku
Ahmet Emer


Gecenin üstüne örttüm gözlerimi
Çıkarıp taktım göz bebeklerimi duya
Patlamış ampul yerine yanmasını bekliyorum
Aydınlığı görmek için
Güneşin doğmasını yada

Devamını Oku
Ahmet Emer


Ay ışığı altında
siyah çocuklar mavi görünür
Bembeyaz sabun köpüğü ağartmasa da siyah tenini
yine de mavi kalır
Mangal yüreği sevgi kavurur ateşte

Devamını Oku