Görünmez çizimleri çünkü hayat paftası
Okumayı becersek asılıdır yaftası
Yıllar ne çabuk geçmiş gelmiş veda haftası
Kuruyan gözyaşımla yaktın beni Halil’im.
Takvimdeki birkaç gün pazartesi ve Cuma
Gerzek gerzek dolaşıp suya taş atıyorum
İşporta pazarında düş alıp satıyorum
Müşteri bulunmazken gören deli sanıyor
Hayalle çırpındıkça inan ki batıyorum.
Sevecen mutlu halle tepeden ay göründü
Çocukluk hatıramı; bir bir serdim önüne.
Bahçelerden gül diye, acı derdim önüne.
Kalın ip bulamayıp, çalı gerdim önüne.
Oturup ağlıyorken, karşımda seni gördüm.
Kurşun askerleriyle, öğretmen Alim coşar.
Derin sancı içinde elime doğdu manık
Söylediğim her söze cümle âlem tanık
Şu fare devletinde sessiz oturan sanık
Dışarıda küheylan kovukta büyük sıçan.
Na mümkün barışması ta ilk başından rakip
Yer altında saraydır kocaman kara delik
Kendinden emin gezer saçını etmiş belik
Oturuyor tahtında kimine göre melik
Yılanlar tayfasında bir efsane Şahmeran.
Evliya Çelebimiz yılan kaleye gider
Her yönüyle sarılmış soramaz neden niçin?
Büyüttüğü kızını karşılık vermek için
İstemezse gelinlik aynı renk kefen biçin
Aslı kılıftır ama yırtılmaz berdel ağı.
Bu töreyle yazgıyı oluşturdu kaderi
Kimler ne derse desin, doğumla ölüm gerçek
Ebediyet sonsuzdur, sen böyle tavır takın
Boyayıp saklasan da, ağaracak bu pürçek
Ayrılma doğru yoldan, düşme üstüne fakın.
Vurur sivri hançeri, döker kırmızı kanın
Aşkı sordum bilene sözle olmaz dediler
Yaşanmayan duygular kalpte kalmaz dediler
Alem sonsuz genişlik azla dolmaz dediler
Gece gündüz gayretle muammaya koşarım.
Nefs palanı sırtımda her anım farklı cinnet
Koşu parkı bedende kendisiyle yarışan
Düşman denen aynada aslı ile barışan
Bir küçücük derede dönmez suya karışan
Gönülden gönüllere akıp giden tek damla.
Korkular tufanıyla sararıp solan beniz
Bedenimi ateşin sıcaklığı sarınca
Bu kutsal yolculukta rehber oldu karınca
Teselli ve umutla divanına varınca
Sev diyorsun Cananım seni nasıl seveyim?
Özgeçmiş dedik önce değişti oldu sivi
Güzel İNSAN
saygı ve rahmetle , ruhun şad olsun..