Ahmet Bektaş Şiirleri - Şair Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş

Öndekiler


“Hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir” Bediüzzaman Sait Nursi

Tüm insanlar ruh (yazılım) olarak aynı kaynaktan olsa da potansiyelini açığa çıkaranların tekamülü daha hızlı oluyor. Maraton gibi, kimi önde kimi arkada yolda… Kendine lazım olan enerjiyi birileri birinci olsun da alkışlayım diye hediye edenler, tüm zaman ve mekan boyutlarında “Şakşakçı” durumunu yaşamak zorunda kalır! Bu dahi Cehennem boyutunun ta kendisidir! Potansiyelini açığa çıkaranlar için o yolu kat edecek kaynak var. Kaynak israfı edenler veya potansiyelini yalakalık veya küçük menfaatler uğruna kutsal saydıkları makam ve kişilere hediye edenler ise sürünecek! Potansiyel insana kendi yolunda kullanılsın diye verilir israf ve yalakalık edip sağa sola harcasın başkalarının sahte yükselişine kullanılsın diye değil. İnsanların potansiyeliyle yükseldiğini sananların hepsi bir bir dökülecek. Öyle ki yalakalar yükseltim sandıkları kişilerden medet umduklarında karşılıklı lanetleşmeler vukuu bulacak! Sistemde birilerini yükseltip ondan medet umma yok! Eskiden ilahlar edinip ilahlarını kendi potansiyelleriyle yüceltip ondan medet umulurdu. “La ilahe illallah”(İlahlar yok Allah var) prensibi ile o hayal de suya düştü… Bunu günümüzde dini veya ideolojik önderlerini ilahlaştırıp ondan medet ummak şeklinde kullanmak isteyenler var. Onların da lanetleşmesi, hesaplaşması kaçınılmaz!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

O kadar!

Bir öğretinin sempatizanları sahtekar, güvenilmez oluyor ise o öğretinin aslı bozuktur...

O kadar iyi bir insandı ki hiç kötülük yapmazdı! Tüm kötülükleri onun için başkaları yapardı,o da işleri rast gittiği için çok şükrederdi...
O kadar mütevazı idi ki el öpenlere hayır dua ederdi…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kutsal Cinsellik

Tercihin kutsalı olmaz. Tercihini kutsallaştırmak var sadece!

Evrensel sistem denge ve döngü üzerine işliyor. Buna “Sırat” veya denge, döngü diyebiliriz. Yani her tercihin kişiye (olumlu, olumsuz; göreceli) dönüşü var.
Kutsallaştırılan tercihler yüzünden çok sıkıntılar yaşandı, yaşanacak…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Yaşar; kendi halinde, sıradan birisiydi.
Mutlu, mütevazi, bir hayatı vardı.
Akşam; siyah pardesülü bir adam, çaldı kapıyı.
Orta yaşlı, fotr şapkalıydı. Siyah bir kutu verdi.

Kutuyu açarsa, içinde servet bulacaktı.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kısa kısa


Gizemli bir çekime kapılıp aşk şarabını içersin;
Yayıldıkça damarlarına kendinden geçersin...

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Kardelen

Kahramanlar

Çocukların gözü ile de bakabilmeli.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Haydan Gelen Huya Gider

“Hayydan gelen Huya gider; “Hayy” Allah’ın ismi “Hu” ise işaret zamiri; Yani Allah’tan gelen O’na gider.

Paranın nereden geldiğini anlamak için gittiği yere bakmak gerek. Eski bir hikaye dinlemiştim; sütçülük yaparak kazandığı paraları biriktiren bir adam hacca gitmek için gemiye biner. Gemide bulunan bir maymun hacı adayının para kesesini kapar ve geminin orta direğine çıkar; kesedeki altınlardan bir kısmını denize atar bir kısmını da adama atar! Adam görünüşe göre mağdur olduğundan herkes maymuna kızar! Gemide bir de derviş vardır, durumu anlayan derviş şöyle der; “Maymuna kızmayın! O suyun hakkını suya, adamın hakkını adama verdi.” Bunun üzerine sütçü, süte su kattığını itiraf eder!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hak

Tek başlarına insanlığı kurtarmaya soyunanların hazin sonu ortada değil mi? Onlara düşman olanlar, bilinçsiz toplulukları etkileyerek onların öğretilerini boşa çıkarıp "Çarmıha gerilmesi" ne zemin hazırlar! Tek başına çıkıp zayıfların ve kadınların ibadet enerjisini kullanıp başarılı olanlar da elbet vardır! Ama Haticeye bakmamalı, neticeye bakmalı! Öğretiler insanlığa barış değil de savaş, kan getiriyor ise netice o kadar güzel değil!

Din ve peygamberlik bir ırkın illüzyonu olabilir mi? Tüm peygamberlerin adeta babadan oğula seçilmiş o ırktan gelmesi! Sonrasında da bu getirilen din konusunda insanların birbirleriyle (din içi, din dışı) kıyasıya savaşmaları üzerinde düşünülmesi gereken bir durum değil mi?

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Geri Kalmış Toplumlar Sadece Teknolojide Değil Her Alanda Geridedir.

Geri kalmış toplumlar nasıl ki teknolojiyi geriden takip eder, sosyal yaşamlarında da aynı gerilik vardır. Dünya’da iflas eden sistemler en son onlarda hüküm sürer. Krallıklar, kominizim, faşizm, din devleti şeklinde yerleşik olan idareler şimdi yerini kapitalizme devrediyor.

Bu toplumlar genelde dini inançlarıyla ön plana çıkarlar. Din yüzünden geri kaldıklarını söylemiyorum ama dini geri bıraktıkları kesin. Çünkü dinden beslenirler, dini tüketirler…

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Köprüler bir bir yıkılmışsa,
Ümitlerin sönmüşse...
Suya düşen hayallerine,
Sevdiğine kavuşamadığına;
Üzülme diyemem.

Devamını Oku