Hücrenin, düşlerimde mavimsi renk alan,
Araları yosunlu hüzünlü,
Kararmış soğuk taşlarından,
Tuhaf bir huzur sızıyordu,
Yinede ödenmekte olan suçların..
Gözlere çarpmadan yaşadım,
Divana uzanıyor suçlu arıyorum,
Beni bu duruma getirenleri suçluyorum,
Buhranımı suçluyorum..
Sağırsızlıklara sessizce,
tükendik halimizi dile getirdik,
saymadı Rabbim şikayet, tereddüt etmedik,
hiç çekimser olmadık korkuyla içe sinik,
armağan bir bukle gülümsemendi bir parça sohbet..
zihnimizde parçalanmış takvimler,
Aklıma hoşgeldin..
Konuklarım biraz kalabalık,
Ortalık birazda dağınık,
Her yer yaş işte, camlar senle bulanık..
Üşüyorum yüreğim kar yağışı,
Akşam sessiz ve sakindi,
Pelerin gibi bütün sesleri boğdum,
Karanlık kayboldu korkunçtu uçurum,
Serap gibi titreşip dağıldım,
Kayboldu uçurum..
Söylemler yetersiz,
Özgürlük için yatırım yap,
Hatalar yolundan deparla geçtin,
Hayatın hep sorgu ve sualsiz..
Sor kendine tanrın nerede..?
ölü gibi bir yolculuk,
kötü olur o geçmişlik,
mecburiyet yeminli bağlılığa,
tekrar eder o pişman sefillik..
ya çok geç kaldık bilindiğe,
Güneş yaktı kendini,
Öfke, hakikâti görmeye mâni,
Sözlerim yanlış yere doğruldu,
Yüzümde zaman kavramını kaybettim..
Hukuk kâtibi daha mantıklı,
Dilimi hapsettim iki dudağım arasına,
Sözlerim mahkûm, kelimeler mahkûm,
Hiç olmadığı kadar hürdü dilim,
Şimdi omuzlar üstünde yaralı tabut..
Bekler misin ölüm ne güzeldir,
Şekli almadan şekli vermeden nâ mümkün,
Züleyha'ya yusuf,
Yusuf'a Züleyha,
Yolundan geçermiş aşkın..
Ne vurgunlara tanık bu meçhule,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!