Kurumuş kangallarda mecalsiz bir güneş
Rüzgarda zaman kırıkları savrulur
Kekiklerin saçlarında darmadağın sonbahar
Onlar ki analarından günahkar doğdular
Süründüler sürüngenler gibi karın karın
söğüt yaprağı kapını aç bana
tomurcuğunu arala
gülünün kalbine al da arındır
bir yanın var ki
kelebek kanadından ince
uzaklar yok yürekler tavındaysa sevginin
incecik bir yerinden tutun zamana
o rüzgâr esmesin dalgınlıklarının köşebaşında
o yağmur yağmasın... tutuşur yorgunluğum
deli yürek- arsız güre
yine sağnak sağnağa
gece gelen bir konuksun kırsalıma
kekik kokan yellere benzeyişin bundandır
beklenmeyen yağmurlara benzer güzelliğin
çılgın bülbüller
kadim aşkları söylerken
şarkılarında
bu sancılı soluklar kaldı geriye
kamışlıkta inleyen acı bir rüzgar gibi
sırı erken dökülmüş aynalar tanımlar bakışımı
sular mı çekildi
anlamı ne bu kum sonsuzunun
belki dalgalarda nabız vururdu yaşamanın ahengi
çekme bakışlarını hazana düşmesin ömrüm
göklerin dokunmadan bedenim kalpsiz kalır
kor söner gece ulur yel kurur saat durur
şavksız ay şarkısızdır örtme kirpiklerini
gün solsun ve çağlasın gözlerinin çağlası
gülüşünsüz bataklık kesilir bütün yollar
bütün peygamberler oraları terk etti
bitti bütün vaatler
tekinsiz karanlıkta kördüğüm oldu yollar
güneşin ölümüne şahit oldu sömelek çocukları
artık güneşsiz bir dünyada yaşayacak doğacak olanlar
alışır mı karanlığa gözleri
Uygarlık dedikleri
Yamyamlar sultası
Sırtlanların sokaklarda ulumasıdır
Dövüşerek öğrendim
Her zirvenin uçurumları vardır
Tırnaklarım sökülerek tırmandım
gecelerin çobanıyım
acıların çıbanı
nere varsam hoyrat durur gözlerim
bu ellerin yabanıyım
yalnızlığın çıbanıyım
Degerli ögretmenim. Yıllar oncesinden Selma Yigitalpten ogrencinizm.Ellerinizden operim.
Bütün şiirleri yüreğinden yakalar insanın, ruhun aynası gibidir. Çok değerli, koca yürekli şair.
Söylenecek ne var ki..Okuyun ve kendi kendinize itiraf edin ustalardan biri olduğunu...