Karac’oğlan Der Ki
hava gibi esip bulanır mıydım
sevda güneş açsa gülebilseydim
bir ömür yelip de dolanır mıydım
gönül sultanımı bulabilseydim
HARFLER VE LAY LAY LOM HAKKINDA ÜÇ AYRI OKUMA DENEMESİ
HARFLER VE LAYLAY LOM -I
Kar kokan bir kentin bulvarlarından
ak duygularla akan su
gibi geçtim senden
dağlardan taşıdığım türküler dondu
nere gider yürekten
birikip de yaşanmamış aşkın coşkusu
Hattuşaş’tan geliyorum
kaçağım
arkamda bin türlü tanrı izimi sürer
düşüm binmiş bir bulutun terkisine
kör inançlar kanırttım
yoldaşlar bıraktım aylı yamaçlarda
gel söz biçelim suskunluğun diliyle eski zamanlardan
sığınmış gemilerin bekleyerek çürüdüğü limanlardan
Bana Yalnızlığını Söyle…
Şiir Üzerine Eleştiri-Çözümleme-Karşılaştırma
Yalnızlık bir yağmura benzer,
Yükselir akşamlara denizlerden
tomurcuk bilmemiş
çiçek gülmemiş
kızamık gibi vurmuş bozkırın yüzüne
özlemi türkü olmamış
ikindi günü kadar bir gün görmemiş
ne yeşili
keder sağnaklarının bir damlası benim olsun
yıldızlarının en ıssızı düşsün yarama
gözünün yaşlarının bir zerresi benim olsun
şehrin bütün ışıkları sönsün-gece ağsın
senin yelin bana değsin
gecenin merdivenlerinde keder
VEDA
hep seni arayan
gece yolculuklarına çıktım
düşünün karlı yollarında
sabaha kadar sigara içilen yalnızlığın med-cezirlerinde
YAKINDAN BAKIN ONLARA..DAHA YAKINDAN..
(-Günümüz şiiri üzerine notlar-)
“İlericilik yalnızca gerici güçlere saldırmak değildir.Yaşam için bir şarkı yazmak da ilericiliktir; böylesine berbat bir hale getirdikleri yaşamın başka bir yanının olduğunu söylemek de,güzel gün batışlarını,gün doğumunu,güzel kadınları,dostlukları,güzel sevgileri söylemek,en kötü koşullar altında yaşamın güzel ve yaşanmaya değer olduğunu söylemek; daha da güzelleştirmek için mücadele gerektiğini söylemek de ilericiliktir. Aşk şiiri ilerici şiirdir” diyor Yannis Ritsos,Aragon,onun şiirlerini ilk okuduğunda ‘gözlerinin dolduğunu ‘söyler; ve onu ‘çağımızın en büyük ozanı ‘kabul eder:”Başlangıçta onun çağımızın en büyük ozanı olduğunu bilmiyordum; yemin ederim ki bilmiyordum bunu.Zamanla,evre evre öğrendim,şiirden şiire,bir gizden ötekine geçerek”
Yannis Ritsos,Yunanistanın Peloponez bölgesinde 1 Mayıs 1909 da doğmuş.Önceden geniş toprakları vardı ailesinin,sonradan kumar düşkünü bir insan olan babanın yüzünden,topraklarını kaybedip yoksullaşmıştır..,bir erkek kardeşi bu yoksulluk sürecinde ölmüş,bir kız kardeşi delirmiş,annesi vereme yakalanmış ve sanatoryumda ölmüştür..Ritsos da vereme yakalanmıştır..Zor yaşam koşulları,üst üste gelen belalar,şu okuduğumuz birkaç satırda,inandırıcı olmayan bir yeşilçam filmini anımsatan,ama bir şairin var olduğu gerçeğin ta kendisi...Ortaöğrenim sonrasında Atina’ya geldi,horlanma,aşağılanma,açlık,işsizlik içinde çeşitli işlere girip çalıştı, yaşamını sürdürebilmesi için.. sağlık sorunlarıyla birlikte yaşadığı karanlık çaresizlik altında,sanki ölüm göz altına almıştı onu; ama onun iki büyük savunma silahı vardı tüm bu olumsuzluklara karşı; ŞİİR ve DEVRİMCİ inançları..Giderek bu olağanüstü zor koşullarda her yıl bir şiir kitabı ortaya çıktı..Alman işgaline,kurtuluşa,İngiliz müdahalesine,iç savaşa,devrimci hareketin uğradığı yenilgilere tanıklık etti,bizzat içinde yaşayarak.Tutuklandı,sürgüne gitti..dört yıl sürgünlük yaşadı,1952 de özgürlüğüne kavuştu.1967 de albaylar cuntası tarafından tekrar tutuklanarak,kendi ülkesinde esir kamplarında yaşadı, sağlık nedenleriyle 1970 yılı sonunda bırakılana kadar orada kaldı..
Degerli ögretmenim. Yıllar oncesinden Selma Yigitalpten ogrencinizm.Ellerinizden operim.
Bütün şiirleri yüreğinden yakalar insanın, ruhun aynası gibidir. Çok değerli, koca yürekli şair.
Söylenecek ne var ki..Okuyun ve kendi kendinize itiraf edin ustalardan biri olduğunu...