EMPERYALİZMİN İNSANIN ANLAMA YETİSİNE VE DUYGULARINA SALDIRILARININ REDDİ
ADNAN DURMAZ
Kitle için yazdıklarını sanan yazarlarımız en gülünç olanlardır. Kitle ile beraber acı çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan, nabzı kitlenin nabzıyla aynı tempoda atmayan adamın kitleye “sen” diye hitapetmesi gülünçten de ileri bir şeydir. Hala köylüyü Amerikalı bir gezgin gibi seyredip onda ya mistik, karanlık bir ruh ve ya ilkel bir hayvan gören büyük romancılarımız var. Halktan bahsediyorum diyen yabancı ve ucuz esprili hikayelerle halkı maskaraya çeviren ünlü yazarlarımız var. Cinsel baskı ve yasaklardan histeriye uğramış yarım eğitimle genç kızlar için yazdığı sulu romanının cildlerine dayanarak kendisine “en çok okunan halk yazarı” sıfatını takan şımarık şarlatanlar var..Sabahattin Ali (Varlık, 65. sayı, Mart 1936)
Hem Her Yerli, Hem De Hiç Bir Yerli Bir Şair Adnan Durmaz (Kitap Değerlendirmesi)
Kıbrısta Çıkan Yeni Düzen Gazetesinin 24 Ağustos Tarihli Sayısından Bir Yazı
Yazar:Neriman Cahit
“Şimdi akkor zamanıdır ve yakında yalnız ışık görülecektir.” Jose Marti
sarı başaklı tarlalar
karıncanın da hakkı var
dağı taşı kim yağmalar
gecede ay olan biziz
çapul canavarları düm düz olur aktık mıydı
çok yıkmışız
çağlardan akıp gelen
adaletsizlik sultalarını
zaman durduramaz destanımızı
Bin yıl oldu güvercinboynu dalgaların ürpertisini tenimde duymayalı
Ak köpükler içinde uzanıp güneşe doymayalı
Büyücü Glaukos'un çıkardığı bir tufanla mı savruldum
Yoksa bozkır cinlerinin yakalayıp atması mıdır bu, şimdi hatırlamadığım uzak bi yerden, neresi olduğunu bilmediğim boşluğa…
Bozkırlara çakıldım
Kuru bir ağacım dalım kolum kırılmış; kuru ağaçlar dikilmez toprağa, çakılır…
kaldırımlarda
lâ’l yağmur
sevdalar hışımla yaprak döküyor
dikenden geceler beni bilirdi
belâ devranlarda kaldım
perdeleri param parça bir akşam
bir söğüt gölgesinde vurulan düşü unuttunuz siz
eskiden gülüşleriniz vardı hani
tam ortasında göz göze geldiğiniz
nerede bıraktınız onu
nasıl da unuttunuz
örneğin yorgun bir bulut geçerdi ya akşamüzeri
ellerin kolların bağlı
göllerin çöle dönmüş
ödün ödün köle
öle öle...
mızrak boylarında zamanın
sonsuz bir tanrı ölüsü kar
hiç bir tezek yetmez
hiç bir köz...
Degerli ögretmenim. Yıllar oncesinden Selma Yigitalpten ogrencinizm.Ellerinizden operim.
Bütün şiirleri yüreğinden yakalar insanın, ruhun aynası gibidir. Çok değerli, koca yürekli şair.
Söylenecek ne var ki..Okuyun ve kendi kendinize itiraf edin ustalardan biri olduğunu...