Seni bekliyordum uzun zamandır...
Sensizlikte de seni yaşıyordum.
Sevgim yavan kalmıştı, aşkım ise yalın...
Sen yoktun, uzaklarda bir yerdeydin...
Bağırıp çağırsam duyamazdın;
Tek tesellim unutmazdın...
Hüznüm nefretimin içine yaslanmış...
Her nefes bir kördüğüm boğazımda...
Ciğerlerime dolan; hüzün,
Kalbimi sıkıştıran bir mengene; nefret...
Sevgim bir kuytuda saklanmış, öyle yapayalnız bekliyor;
Başladım dediğim gün gibi bitiyor.
Uyku yok.
Uyumak yok; ufukta güneş belirene kadar...
Sevgi yok,
Sevgi yok; benim onu sevdiğim gibi beni sevene kadar.
Gelecek yok;
Geçmiş temizlenene kadar.
Bu günah yalnız değil;
Bizimle geceye soyunuyor.
Çıplak ve tedirgin;
Bu şehir,
Bedenlerimiz,
Limanda iki şilep,
Biri yaralıydı biri güleç...
Dalgakırana sokulurken el ele,
Tüm liman susmuştu.
Konuşan iki şilep...
İkisi de güleç.
Farkların soğukluğu;
Ellerimde unuttuğun...
İlk öpücük gibisi yok...
Hayat,
Herkesin kendi dünyasında...
Bu senin karmaşan,
Bugününün hatıraları...
Dününden kalan bugünler...
Zaman yaftalarında biçilen kaftanlar,
Senin soylu küstahlığının eseri mi sanıyorsun...
Seni çok seviyorum.
Bazen sevmekten korkuyorum;
İncinmeyesin diye...
Hani ben bir gülü tutuyorum elimde;
Dikenleri elime batmasın, batarsa gül incinir diye.
Sen, sevip sevmediğini bile bilmiyorsun.
İşte, kalemler kıpırdamıyor yine;
Sana dokunamadığım yolların çıkmazlarında.
Ve yine tüm ışıklar yanıyor;
O körelmiş, sessiz karanlığıma inat.
Ecnebi dilinde bir türkü tutturmuşum...
İsyan bayraklarını çekmişiz,
Aşk kulelerine...
Ve rüzgârın kollarında şimdi
Siyah ve gri gülüşlerimiz...
Kulplarımız yok tutulacak ve
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!