Adem Efiloğlu Şiirleri - Şair Adem Efiloğlu

BİZDENDİR
Biz bütün şiirlere, hak olan biri yazdık,
Bu emsalsiz sevdayı, bilen varsa, bizdendir.
Kanaat ettik aza, yoktaki varı yazdık,
Ekmeğini gariple, bölen varsa, bizdendir.

Vatanın toprağına, bir şehit daha, düşer
Haberi tez ulaşır, acısı arştan taşar,
Yüreğin sızıları, aşılmaz dağlar aşar,
Sine yanar sönmez de, acı gitmez dostlarım.
Bizde vatan içinse, asker bitmez dostlarım.
/

BÖYLE AŞK OLMAZ OLSUN
/
Acımaz mı bir insan, nasıl değer vermişsin
Yüreğimi tükettin, böyle aşk olmaz olsun.
En riyakâr halinle, yüreğime girmişsin,
Her duygumu mahvettin, böyle aşk olmaz olsun.

BÖYLE BİLİNSİN



Ömür sermayemde, her türlü çile,

Bu akşamın adını yalnızlık koyalım. Hani öteden beri bana en çok yakıştığını söylediğin yalnızlık. Hani ellerim yanıma düştüğünde gülümsediğin ve yaramaz bir kız çocuğu edasında koşup gittiğin.

Biliyor musun Yalnızlık, yalnızlıktır sevgilim. Hüznün alengirli noktalarında demleyelim bütün çığlıkları. Sus pus sevdaları zehir diyetiyle içelim yalnızlığın gözelerinden.

Sahildeyim, ölü kuşlar serilmiş kumsalın uzun uzadıya giden kıyılarına. Işık gösterisinin içinden çağıldıyor suyun dansı, bazen bir çiçek oluyor, bazen bir ok, bazen bir yıldız. Dalgalar sırasını bekleyerek vuruyorlar iskeleye, uzaklardan bir”ti”sesi geliyorum diyor gökte birbirine serenat eden yıldızlara, bir gündüz daha ölüyor ufkun yeryüzüne düşen izdüşümünde.

Bu gece aklımda kal,
Biraz dinle, hemen gitme,
Özlemlerle sevişecek kelimelerim,
Öznesi sadece sen…
Yorgun akşamların ardından koştura koştura
Ayaklarına kapandığım günler geliyor aklıma,

// Vakit gece yarısı halleniyorum kendimce //


Hayat denen armağanla cebelleşiyorum
Hüzün mü hep?
Gözyaşı mı?

Sanma kolay olmuştur, hayatımı yazması,
Yağmur gibi toprağa, çaktığım çok olmuştur.
Kimse bilmez saklarım, deli dolu gezmesi,
Açlıktan acıları, çektiğim çok olmuştur.
/
Hem öksüz hem yetimdim, on ikinci yaşımda,

DARUL BELVA

Sorun beni,
Bir bulutun gölgesinde ümmetim diye ağlarken Resul,
Kesilsin çarpık ayaklarımın mecali…
Kisra’da yıkılan on dört sütuna şahitlik ederken,

Nice savaş nice can, senin için verilir;
Hüzünlenme bayrağım, gösterme matemini.
Bir ölürüz uğruna, binlerce kez dirilir;
Bilecektir halkımız, hilalin önemini.
İstikbalin omzumda, çabamızsın bayrağım.
Tarihlere yazdığım, davamızsın bayrağım.