Aşka sevgiye yer varsa yasanda
Tutsak etme beni çelik kasanda
Solmayan bir gülüm masanda
Sabahtan akşama dek kokla beni
Sende yok mu vicdan yok mu yürek
Alnımda ki yazı karadan kara
Hem yürekte hem bedende yara
Bıktım usandım sara sara
Ulanırda ulanır bir biri üstüne
Umutları yuttu bir kör kuyu
Bu hem alın yazısı hem de benim akılsızlığım
Umutlarım tükendi hala devam ediyor yalnızlığım
Yavaş yavaş ortaya çıkıyor cahilliğim haksızlığım
Meğer ulu sözü dinlemeyen uluya kalırmış
Karışmayın bana ben bu işin kitabını yazdım
Sakın içeri girme arkadaş at onu
Kafana göre içmenin geldi sonu
Senide beni de yakar bu konu
Uyalım şu yasağa uyalım artık
Hiç içmeyenlere de içiriyorsun
Gerçeklerin tat vermediği
Düşmanlar gibi
Dostlarında rahat vermediği
Nice güzelliklerine elimin ermediği
Şu yalan dünyada şuracıkta
Hem de güpegündüz kendi kendime
Tutsak ettin şu garip gönlümü
Güzelliğinle gözlerime girerek
Hasrete gömdün genç ömrümü
Hayatıma sessiz sedasız girerek
Alnıma yazılan silinmez yazı oldun
Mutluluk diye koşuyorsan hayal peşinden
Güpegündüz uyanırsan eğer düşünden
Tat alamıyorsan dünyanın hiç bir işinden
Vallahi aşık olmuşsun gönlüm sen aşık
Boz bulanık akan seller gibi çağlıyorsan
Gönül tat almaz oldu ne bahardan ne yazdan
Ne söylenen türküden ne de çalan sazdan
Bir türlü çoğu bulamadım kurtulup azdan
Vurdular,vurdular yerden yere bollar içinde
Edilen yeminlerde meğer neler gizliymiş
Burnun düşse almazsın yerden
Ayaklar altına inmiş ar perden
Geçerken sırat denilen yerden
Yakana yapışacağım bilesin
Çıkar garibin ahı aheste aheste
Can katarsın can kupkuru kelama
Aşkla karşılık verirsin her selama
Ne aşık eksik ne alim ne de ulema
Dağarcığın zengin senin can dost
Olsa ne yazar kara bulutlar sisler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!