Karanlık
Güneş batınca çöker sanırdım
Sen gidince
Hem de güpegündüz
Karanlık nasıl çökermiş anladım
Ter
Fırtınalar koparmışım bir damla suda
Çok geçte olsa bunu şimdi anladım
Gerçekleri aramışım geceleri uykuda
Çok geçte olsa bunu şimdi anladım
Yıllarca diken koklamışım gül diye
Mevsim bahar gönül dopdolu
Dolu dizgin aşılır sevda yolu
Yağmadan yağmur kar dolu
Seveceksen sev kalpsiz yarim
Ay parlak olsada tutmaz güneşi
Biri var ki gece gündüz anarım
Aşkı ile çıra gibi yanarım
Her dediğine inanır kanarım
Sevmekte haksız mıyım sizce dostlar
Güzeller güzeli tatlı mı tatlı
Bir defadan bir şey çıkmaz denerek başlanır
İnsan daha gençliğine doyamadan yaşlanır
Kurbanı öldürmez süründürmekten hoşlanır
Aklını başına al sakın şeytana uyma evlat
Göz göre göre şu zehiri karıştırma kanına
Ata atalıktan bıkmış
Evlat evlatlıktan
Herkes kendi havasında
İşle çığırından çıkmış
Biri kahve köşelerinde
Çay sigara dumanı
Ey onca yanlış onca yalan içinde doğruyu
Ey onca kötü onca çirkin içinde güzeli
Ey onca aciz onca çaresiz içinde cesareti
Ve bir o kadar hain içinde adaleti gören
Özündekini çekinmeden haykırabilen üstadım
Senin o dediğin canavar var ya
Yüzlerce insan içindeyim.
bakıyorum ama görmüyorum.
görmüyorum hiç birini.
Bir hayalin peşine düşmüş gözlerim.
Ne o var
Ne de uzaktan yakından ona benzeyen.
Ne zaman döküldü ilk söz dilimden
Ne zaman açıldı gözlerim
Ayaklarım ne zaman bastı yere
Ne zaman tutabildi ellerim
İlk yazdığım şey neydi
Neydi ilk okuduğum cümle
Ali yazarsa veli bozar
biri örterse biri kazar
Apalıyoruz azar azar
Sonumuz karanlık bizim
Ayrık otuyla çaltı dikeni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!