Halim görenlere ibret
Durum ortada çok net
Ne cehennem ne cennet
Kalakaldım orta yerde
Seçemiyorum hiç bir rengi
Yaş on beş on altı arası
Başımda yeni yeni esiyor
Kavak yelleri
Yeni yeni belirmiş yüzümde
Ergenlik halleri
İliklerime kadar işledi kışların
Bağrımda eğleşip durdu taşların
Tek sebebisin ağaran saçların
Neyini seveyim senin Erzincan
On iki ayın yarısı diz boyu kardır
Yirmi üçe on,bindokuz yüz doksan beş
Günlerden perşembe saat tam on yedi
O damda yapayalnızım
Sessiz sedasız soğukla baş başa
Ortalık yavaş, yavaş kararmakta
Bir elim çenemde, diğeri masada
Aşkım benzer bülbülle güle
Hasretim ise yağmurla çöle
Bu ateş asla dönmez küle
Ölümüne severim ben seni
Kendimi kör düğümle bağlamışım
Ne o çok mu şaşırttı çok mu üzdü.
Yoksa kızdırdı mı seni,
Herkes gibi ayağa kalkıp kapıda karşılamayışım
Biliyorum.
Hem boyum ufak senden hem de yaşım.
Hem durumum kötü sende hem de üstüm başım.
Kara kara düşünmek fayda etmez
Ne düşüneyim ne de sensiz kalayım
Yüzüm avuçlarımda çile bitmez
Ne düşüneyim ne de sensiz kalayım
İnanılmaz derindir düşeni boğar
Huzurluyum güvenliyim.
Hiç korkusuz yaşıyorum evlat.
Çünki,biliyorumki
kulağın seste
gözün hedefte
parmağın tetikte senin.
Güzellik aradım.
Yeşilinde,mavisinde alında.
Çiçeğinde,peteğinde,balında.
Güzellik aradım.
Yazında,kışında,baharında.
Destanında,hikayesinde,romanında.
Gökseki de harmanı kurdum
Sarı öküzlere zevleyi vurdum
Düğenin üstünde dönüp durdum
Sapına samanına hasretim GEZLEVİ
Böyüğanamla yaprak kestik azakdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!