İşsiz güçsüz aylak bir babası vardı
Anacığının el kapılarında kazanıp
Köşeye bucağa sakladıklarını çalardı
Kendine benzeyen arkadaşlarıyla
Her akşam zıkkımlanırdı
Evi bir otel gibi geceden geceye kullanırdı.
Sende açtım gözümü sende yumarım.
Aşkımın karşılığı vardır umarım.
Yemin olsun sevda ile yok kumarım.
İçim çekerek bir el atarsam öleyim.
Aramızdaki kuru bir duvar olsa bile.
Daha dün seninle iç içeydim,yaşıyordum.
Oysa şimdi uzaklardan bakan ELE döndüm.
Hiç bitmeyecekmiş gibi coştukca coşuyordum.
Oysa şimdi sessiz sakin bir GÖLE döndüm.
Bir mevsimdin sanki,her şeyinle bir bahar
Bir tek gül yok tütecek
Bülbül mü kaldı ötecek
Takatim bitti bitecek
Gelenim yok, gelenim yok
Mecnun olup düştüm dile
Ayrılığın hüznü çöktü düne.
Her saniyesi bedel bir güne.
Bakma yüzümün güldüğüne.
Öldüm öldüm dirildim vallahi.
Duyduğum her sese kulak kabarttım.
Açtım kapıyı girdim içeri.
Olmadı odaların hiç haberi.
Ne yapayım ben böyle kaderi.
Döneceksen dön niyetim kötü.
Topladım elbiselerini attım ortaya.
Ağlamayı bende sevmiyorum.
Hem de hiç.
Ama gel bunu dinmek bilmeyen,
Gözlerime anlat istersen.
Bırakıp gidene,
Seni özlüyorum hem de çok
Öyle ki ne bir tarifi var
Ne de bir anlatım şekli
Bazen düşünüyorum derin, derin
Belki, bir çaresi bulunur diye bu dertlerin
Yazar olsam anlatabilir miydim?
Ne bileyim gerçek güzelin farklı oldugunu.
Güzeli uykuda iken hep yatakta gördüm.
Ne bileyim dilinin bu kadar tatlı oldugunu.
Oldum olası balı hep petekte gördüm.
Dışına baktım görmedim iç dünyasını.
Ne kadar vurdum duymaz
Ne kadar gailesiz
Ne kadar duygusuz olursan ol
Ne kadar görmezlikten gelirsen gel
Karşında bağı çözülen dizlerimi
Al, al olan yanaklarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!