Kan çiçekleri açar, şimdi gülbahçemde,
Oysa, çoktan solmuş gülşenler içimde.
Şimdi, ne yana dönsem başımı,
Gördüğüm, bir kaç damla sâdece.
Tükenmiş bir şarkı var dilimde,
BEN DE İNSANDIM!
Bende insandım,
Duvar sandığınız, sağır kaldığınız
Yıkılmaz deyip, sırtınızı yasladığınız
Hep yüzüne bakıp güldüğünüz
Unutulmaz sanılan
Ne unutulmuşluklar bilir, bu yüreğim
Bekayı kendinde kadim bilip
Ne hapsolmuşlar bilirim, kendi kuyusuna
Heyhat! Acizliğine tutunan gafilin
Ne anlatmak mümkün, ne dinliyorlar kimseyi
Bugün beğenmez, dün eline nimeti verenleri
Sokuldukça hakikat, hep gözlerine gözlerine
Adımız gerici oldu, yobaz oldu hakkı söyledikçe
Ben, babasını toprağa veren oğul
Hazan idi mevsim, o günlerde
Şimdi gebe iken, şu günler güze
Oğul toprağa veren babayım, oğul
Tasavvuru zor, lal-i lisan, beklemek bir cehennemi
Kavuşmak, işte budur hayata Rahman'ın rahmeti
Bir ah ile, varlığın ve yokluğun zaman aralığında
Ne büyük bir yer kaplıyormuşsun, dünyamda baba
Yusuf'u anlattığın o garip kuyudan ben çıktımda
Şimdide sen yoksun, beni bıraktığın dünyada
Allah'ı unutup kulda arar teselliyi, zayıf insan
Faniler terkedip gidince, medet umar ilaçtan
Yalnız olmadığını anlayamaz, kalbi dönmeyince
Rahmet tokadı yer, kör olur şükür bilmeyince
Elim fakir, gönlüm zengin, dünyaya nam satarım
Ben ezelden Şehid oğluyum, yalnız Allah'a bakarım
Mülk-ü dünya zenginliktir, gönlü fakir cühelaya
Bize ezel mülkü gerek, ihtiyaç yok kıymetsiz taşa
Boş geldik, boş geçirdik zamanı
Heybesini doldurmadan sürdük atı
Elde yok, avuçta yok, hiç azık
Yazık ki hey, şu yalnız ömre yazık
Tek kalan miras, açılan eller Rabb'e




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!