Akın kıymeti karayla
İyinin kıymeti kötüyle
Doğrunun kıymeti eğriyle
Güzelin kıymeti çirkinle
Varlığın kıymeti yoklukla
Gündüzün kıymeti geceyle
En az incittiğin kadar incineceksin
En az üzdüğün kadar üzüleceksin
En az zulüm ettiğin kadar zulmedileceksin
En az kırdığın kadar kırılacaksın
En az ağlattığın kadar ağlayacaksın
Ey insan oğlu, bilmem farkında mısın
Selim bitkin bir halde eve geldi; açlıktan bayılmak üzereydi. Eve gelirken aklı fikri hep yemekteydi; gözünün önünden hangi yemekler geçmedi ki? Zeytin yağlılar, kızartmalar, köfteler, kebaplar, çorbalar…
Eşi, Serpil hanım, çok hamarat ve titiz biri olduğundan enfes yemekler yapar. Bu yüzden Selim dışarıda yediği yemekleri kolay kolay beğenmez. Kepapcılarda köftenin baharatı ya az olur veya abartılmıştır. Nefret ettiği şeylerden biri de köftenin iyice pişmeden servis yapılmasıdır. Bazı aç gözlü kebapcılar, az pişirdikleri köftelerle daha çok müsteriye servis yapıp bol para kazandıklarını zannederler ama ağzının tadını bilen müşterileri kaybederler. Bazı ahçılarda sulu yemeklerin yapımında haddinden fazla salça ve yağ kullanırlar, galiba beceriksizliklerini bol yağ ve salçayla örtbas etmeye çalışırlar. Hele o pastahanedeki börekler, tatlılar veya kurabiyeleri hiç sevmez; ya şekeri, ya yağı yada tuzu ayarsızdır. Zaten Bozada pastahanesindeki içi çiğ börekten tiksindiğinden beri pastahanelerde hiç bir şey yemez. Arkadaşlarıyla pastahaneye geldiğinde, çay veya kahveden başka bir şey almaz.
-Selim, nerde kaldın? Gözümüz yolda kaldı.
-Az önce bir kamyon buğday boşalttım.
Suriye’de taş üstünde taş kalmamış
Irak en az ikiye, üçe parçalanmış
Iran yıllar önce karantinaya alınmış
Azerbaycan komşusuna toprak kaptırmış
Gürcistan Osetya’sından çıkarılıp atılmış
Ukrayna’dan Kırım söke söke alınmış
Suriye’de taş üstünde taş kalmamış
Irak en az ikiye, üçe parçalanmış
Iran yıllar önce karantinaya alınmış
Azerbaycan komşusuna toprak kaptırmış
Gürcistan Osetya’sından çıkarılıp atılmış
Ukrayna’dan Kırım söke söke alınmış
Suriye’de taş üstünde taş kalmamış
Irak en az ikiye, üçe parçalanmış
Iran yıllar önce karantinaya alınmış
Azerbaycan komşusuna toprak kaptırmış
Gürcistan Osetya’sından çıkarılıp atılmış
Ukrayna’dan Kırım söke söke alınmış
Sevgin yeter
Zifiri karanlığı aydınlatmaya
Senin hayalinin nuru bile yeter
Dondurucu soğukta ısınmaya
Aşkının ateşi yeter
Çalışıp sahip olsam bütün dünya malına
Hatta tek sultan olsam koca cihana
Yine de koca bir ömür geçmiştir boşu boşuna
Kazanamamışsam Rabbimin rızasını, hayatımda
Kelp gibi vahşiden kaçarsın
Eve girip saklanırsın
Okuldaki dersten kaçarsın
Çarşıya gidip oyalanırsın
imkanlarımızın değerini anlamak için
illa fakirleşmek mi lazım?
insanların kıymetini anlamak için
illa kaybetmek mi lazım?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!