Gün seni getirmese de bana,
beni götürür.
Ölüm bir aşk şarkısı gibi,
seni götürmese de,
beni götürür.
Tılsımlı değneğini değdir sihirbaz.
Yıkılsın hayalimden bronz heykeller.
Yüreğimde matem büyüsün biraz,
Mezarsa yolun sonu,beni beklerler.
Tılsımlı değneğini değdir sihirbaz.
Yıkılsın hayalimden bronz heykeller.
Yüreğimde matem büyüsün biraz,
Mezarsa yolun sonu,beni beklerler.
Yıldırımsavarlar yaptılar da,
sevdasavarlar niye yapmadılar ki?
Yağmur bazen yağar,
sevda her gün yağar.
Sen var ya sen…
Tuz gibisin.
Kanayan yerlerime bastığım.
Sensiz deniz olmaz mesela.
Mesela gözyaşı sensiz olmaz.
Üç dilek, üç sevda çığırtısı ve ayrılık.
İşte bu olsa gerek, özeti sevdamın.
Ben sen ve sensizlik.
Ah der gibi derin,
sen der gibi hasret tomurcuğu.
Menşeyi belirsiz bir aşkın,
piyasaya sürülmüş sahte aşıkları gibi,
hiç oluru olmamış, sevdalara prangaladım yüreğimi.
Başım ellerimin arasında, ufku ararken,
gözlerim hep belalara çattı.
Yağmur içtim,
melekler tokatladı beni.
Yağmur içtim diye.
Üşüdüm de yağmur içtim ben.
Bilmediler.
Yoksun, biliyorum.
Bir hayalsin gözlerimde.
Bir gönül yanılgısı,
bir kaç süslü lakırtı
ve yarısını kurt yemiş bir elmasın.
Yine gittin
Oysa ne geç gelmiştin yılların içinden.
Ne çabuk gittin.
Daha hoş geldin bile demeden.
Daha karpuz kesecektik.
Ben çay demleyecektim sana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!