Haydi gel.
Senelere nispet olsun gel.
Yüreğinde yağmurlarını unutma.
Dudağında felaket türküleri olsun yine.
Gel.
Kaç zaman geçti,
Yaşamak dediğin,
zor iş arkadaş.
Doğarken ağlayacaksın önce,
tırnakların çıkacak, tutunacaksın.
Sonra sevda yükleneceksin sırtına.
Sevda türküleri çağırdım yine,
Gün batımı hasret hüznü çöktü sılaya.
İşittin mi bilmem?
Çın... ses kesilişin de işittiğim gibi seni.
Ateşin demiri erittiği gibi,
özlemin eritti gülüm.
Sen insaftan bi haber, nasipsiz kalmış kadın,
ruhuma çektridiğin, bunca eziyet yeter.
Maksadın öldürmekse, perişan bi çareyi,
az kaldı tüketmekte, ömrünü bu derbeder.
Beklesem gün batana kadar,
beklesem, hayaline sarılıp,
yine böyle koyarmıydı yalnızlık.
Şimdi bir günahın bedelini öder gibiyim.
Şimdi isyan bile etsem, kimse tınlamaz.
adın da ah olan adamın hikayesidir bu;
mesela ömrü bir kuru gürültüdür.
bir varmış, bir yokmuş.
ama sevmiş bir adamın hikayesidir bu.
leb demeden sevda düşer yüreğine.
sanma ki unuturum, fikrim müptela kaldı.
yandım gülistan oldum, geride ziyan kaldı.
muhasibi şaşırmış, üçbeş günlük ömrümün,
ruhumu esir etmiş, zalime devran kaldı.
nihayeti gelmez mi çekilen bu çilenin,
Yangınsa sevda yürekte;
Bir tutam külüm ben.
Artakalan benden,
Sonbaharın hüznü, zemherinin ayazıdır.
Sevemezsin sevdiğim, seni sevdiğim kadar.
Ne gücün yeter buna, ne takatin.
ne de yüreğin alır bende ki sevdayı.
Sorarım,
sorarım kaç geceni geçirirsin uykusuz.
sorarım böyle derde düşermisin umutsuz.
Haccac'ın zindanlarından kara gözlerin.
İçinde bir devrin bütün acıları mahpus,
bütün işkenceleri, insanlık tarihinin,
sırf sen mutlu olsaın diye
ve sırf sevdim diye seni,
bana işlenmiştir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!