İki zehirdir hayata bağlayan beni,
birini ben eritirim, çektikçe ciğerlerime,
biri beni eritir, baktıkça.
Daraldı mı yüreğim, bastımı efkar,
bir cigara yakarım, yaren olur.
Na müsait zamanlarıma denk geldin.
Kafam karışıktı.
Yarımdım, yamalaktım..
Aklım başımda değildi
Aylaktım.
Adını andığım an,
tarumar olur babil´in asma bahçeleri.
Bizans yıkılır, ben yıkılırım.
Tarih yeniden yazılır gözlerinde.
Adını andığım an,
Sana sevda mektupları yazdım gülüm.
Şiirler yazdım, yüreğimin bir parçasından.
Göz yaşları döktüm yoluna, bilmedin.
Şimdi;
Seneler böyle geçti, hep hüzün hep intizar,
misalini suya yazsam, su kaynar buhar olur.
Soldu bütün çiçekler, çöle döndü lalezar,
sensiz her mekan bana, kandilsiz mezar olur.
Doymadı yürek daha, yedi ömrü vah ile,
Tef çalıp oyna yasım geliyor.
Adını duyunca.
Sen ne güzel şeysin.
Mayan mı başka ey peri?
Bu ne güzel terane.
Sen Neysin.
payıma sensizlik, yadıma hasret düştü.
Bana da senden yana siftahsız dükkan düştü.
Sebepsiz adımladım sensizlik kumsalını,
Ömrüme sonbahar, fikrime hazan düştü.
Pir oğluna misafirim üç beş gün,
Gam aldım ey güzel, yanmaya geldim.
Seni öyle sevdim, öyle sevdim ki,
susadım badene, kanmaya geldim.
Yalan değil mi ki dünya dediğin,
Seni yaşayabilmek seni,
Ömrünü yaşarken, yaşayamamaktır.
Seni tanıyabilmek seni.
Kendini bile tanıyamamaktır.
Çünkü, bir gözleri dünyasın sen,
Şimdi,
bir saçları kızıl görsem,
sen sanıyorum.
Şimdi,
sokaklar boyu hep,
seni arıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!