Geçiştirmek için söylenen sözlerin arasına sıkışmışım meğer.
Söylenmek için söylenecek , söylenebilecek birşey kalmamış meğer.
Meğer geriye bizden birşey kalmamış.
Şimdi yüreğime ne demem gerek.
Nasıl avutmam gerek.
Gidemezsin diyemedi !
Sonu yok bu geçişlerin.
Her zaman mutlu olamaz ,her zaman gülemez yada her zaman ağlayamazsın. Sonu yoktur işte duygunun sana verdiği yoğunluğun. Mutluluğun içinde aniden çatırdar yüreğin ufacık bir olay kırar geçer. Ne olduğunu anlayana kadar sen bir bakarsın mutluluk el olmuş. Eyvallah der devam edersin sana gelen kırgınlıkla yola. Yolun sonu yok. Duyguların geçişlerinin ise bir zamanı yok. Mekan hep aynıdır gözün ,beynin ve yüreğin arası duraklar ve hayaller arası tüneller vardır. Hani herkesin kendine has bir özelliği vardır ya döner dolaşır düşünür de kendine has olanı bulamazsın. Yanlış otobüsle ,tren yolculuğuna çıkmışsın. Vapur seferleri hava şartlarından ötürü iptal edilmiş sen uçak la gidiyorsun. Bu gariplik sana has olsa gerek. Hâlâ bulamıyorsun öyle mi yanlış durakta yanlış zamanda ve yanlış otobüstesin oysa. Herkese yağmur yağarken sana kâr yağıyormuş kim inanır buna. İlk durakta in! Ve doğru seferde doğru yelkenle sür beynini rüzgârlara. Açık kıyılara gitmek istersen de bilirsin sen gider bir kaya bulur da çarparsın ona vazgeç.
Ben diyip susup ağlayasım geliyor ,
Ben diyip dağları parçalayıp taşı ciğerime vurasım geliyor.
Ben diyip , çocuk yanımı özgür bırakasım geliyor.
Dağ kedisi de istemez mi sevilmeyi , sevmeyi.
Aferim diyip başının okşanmasını
Yağmur yağmış şehrime.
Hava gök gürültülü.
Bu ses çok tanıdık geliyor.
Beynimdeki karmaşıklığı ,
Yüreğimdeki korkuyu anlatıyor sanki.
Yağmur damlaları gibi sızdın yüreğime
Öyle şeffaf öyle içten
Öyle farklı öyle güzel geldin ki
Git diyemedim sana
Şemsiye tutamadım
Yağmurdan saklanamadım.
Gözümden akan yaşı saldım dünya ya.
Şimdi ıslattığı yer kadar canımı yakıyor.
Yorgunluğun demindeyim.
Zula dolu , kafa yenmek üzere aklını.
Toprağa deyince damlası yağmurun ,
Ben bir yanardağım , küllerinin altında volkanlar biriktiririm.
Yeri gelir bir dağ olurum , eteğimdeki taşları dökerim.
Kimi zaman bir Zümrüdü Anka Kuşu olurum , küllerinden yeniden doğarım.
Kumrunun eşine olan sadakatini alırım önüme.
Karganın gözlerini oyduğu yavruyum belli belirsiz.
Bir akarsuyum , yatağını bulamayan.
Huzura erdiğinden gelen...
Bu yara benimle gidecek toprağa.
Parçalanmış bir beynin ,yürek ile savaşı.
Korktuklarindan kaçmak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!