Ölüm taşır, yaşam bavulunda
Rengi siyah, gerçek sonucunda
Ruhla beden, ayrı oluşunda
Münkar nekir, biter başucunda
Sorgu başlar, kabre girilince
Gece soğuk, karanlık
Sadece yıldızlar parlıyor
Beni yakan yalnızlık
Ama o benden gitmiyor
Seven olmuyor
Sevilen bilmiyor
Yüzyıllardır uykuda olan
Kızgın bir yanardağ gibiyim
Sessiz, sakin, verimli
Hatta yanına yaklaşılabilecek kadar sevimli
Ama işte aniden patlıyorum
Sadece kendimi değil
Bugünlerde kalemim düşmüyor elimden
Seni yazıyorum
Sana yazıyorum
Umuttan başka birşey gelmiyor elimden
Seni istiyorum
Sözlerin ağlak kurşuni sessizliğinde
Bir kahkaha patlar topal şeytanın yüreğinden
Güzellik süslenmedikçe altın işlemeli şiirle
Hiçbir ayrılığı kalmaz diğerlerinden
Çirkine de söylemeli, ateş tükürmeli yüzüne
Sebep sormalı mısralarla ölümcül zehrinden
gokyuzu kasvetli ve gergin
sevismenin oncesinde....
sevismenin oncesinde
yeryuzu bekliyor goge vurgun
sesleri birbirine karisiyor
her yildirimda
Vakit geçmez derler ya bazen
Doğru
Yoksun ya geçmiyor
Saniyeler derler dakikalar,saatler...
Hepsi donmuş sanki
Vakit hiç geçmeyecek! ..
Yaprakları dökülüyor yüreğimin
Baharın ortasında...
Zamansız açan çiçekler gibi!
Pınarları kurudu gözlerimin
Kışın ardında....
Can titrer bedende
Bu zamansız gidişinde
Öksüz kaldı artık beden
Canı yok edişinde
Söylenmedik sözler var
selam;
Az Kullanılmış satılık bir kalp vardı bir aralar, ne oldu müşterisimi çıktı... Ortadan kaybolmuş