Sokakta yatan çocuktur unutulmak
Huzurevindeki ihtiyar
İki damla gözyaşı
Saçlardaki ak…
Gün gecedir
Vakitse erken
farzetki parktayız
oturmuşuz
bi de ateş yakmışız ayakucumuzda
sen yatıvermişsin dizlerime
sıcak...
ellerim saçında...
bir bardak kahve
kül tablasında sigaram
önümde geleceğim
karşımda resmin...
lambada delirten bir ses!
ha bre lambaya sövüyorum...
Dostlar, dostlar,dostlar…
Koca bir orduydular eskiden
Tabur tabur suvariydiler
Yıkılmaz duvardılar,geçilmez sınır.
Ölümsüz sanırdım tüm güzellikleri;
Dayandığım bir duvar vardı arkamda
Bazen hüzün renk değiştir
Olanca saydamlığının altına sığınıp
Maviye döner gözyaşları…
Sabır sebat sukut
Her şeyi bir kenara bırakıp
Yerçekiminden bağımsız oldu hep aşklarım
Havada kaldı.
Uçurtma misali uçtum durdum
Kuyruk salladım.
Derken bir tufan çıktı, ipimi kopardı
İpsiz-sapsız kaldım ortada.
ben sana
seni ne çok özlediğimden bahsetmek isterim
sensiz geçen cehennem saatlerinde..
seni, sana bakmadan yine sana anlatmak isterim;
hayali gözlerimde asil duruşuna.
bilmiyorum ne zaman anlarsın...
Çok uzaktan görünen
Belirli belirsiz
Yanıp sönüyormuş gibi duran ışık parçası değilmidir insan biraz
Yaklaştıkça önce netleşmeye başlayan
Yanıp sönmeleri artık duran ve sabitlenen
En yakınına geldiğinde ise artık senin yolunu bulduran
Saat sabahın kaçı olmuş ne fark eder
Benim saatim sen yokken hep karanlık vakitleri gösterir.
Gece başlar
Karanlık olurum tüm korkularımla
Dalarım yıldızlara
Hayal ederim yağmur yağdığını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!