Zerdal Aydın Şiirleri - Şair Zerdal Aydın

Zerdal Aydın

Sen yinede her mevsim güzelsin bende ilk bahar kokunu hatırlatır bana yaz sıcaklığını son bahar gidişin ve kış sensiz üşüdüğümü hatırlatır bana ama sen yine de her mevsim güzelsin bende mesela son bahar da ben solsam da tüm çiçeklerle ama sen her ilk bahar da yeniden tomurcuk açıyorsun bu çorak yüreğimden Filiz Filiz yeşil yeşil ve umut umut her mevsim güzelsin bende son baharda sararıp solan yapraklar gibi tek tek düşüp gitsen de ömrüm den bir gün yeniden tomurcuk vereceksin düştüğün yerden sen her mevsim güzelsin bende

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Bak azaldı vakit gün kararmak üzere yıldızlar parlayacak gök yüzünde birazdan gel hadi parlayan yıldızı hatrına uzatırız birlikle ellerimizi gök yüzüne doğru senin benim yıldızı gösteririz parmak uçlarımızla canımız sıkılırsa yıldızları sayarım sana tek tek belki yıldız kayar dilek tutarız seninle hadi gel artık bak azaldı vakit

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Çokca uyusam gelirmisin düşlerime Ve sen gelsen ben hiç uyanmazsam O ölürcesine uykulardan sonsuza dek sana sarılsam ve kimse kıyamazsa bizi uyandırmaya ölürmüyüz birlikte bu rüyalar da

Devamını Oku
Zerdal Aydın

bir gün kader denilen şeyi sana Merhaba dememe sebep oldu vardın vardım Ve vardık ama sendin bendim henüz bir olamamıştık biz olduk ama bir olamadık ve sonra kapılmışım ben kendimi sen seni ben ikikimizi bir sanmışım. hani olur ya etle tırnak gibi hani olur ya nefes ile ciğer gibi yani biri olmadan diğeri anlamsız olur ya hani işte aynen öyle bilmişim ikimizi yaşanan zaman içinde ve bir gün sen gittin ben kaldım bu iki adımlık şehirde giden bir beden dedim sadece yürek hep aynı yerdedir öyle ezber yapmışım gidişini oysa yalandan da yalan gözlerini ne çok özlemişim. Şimdi anladım ki giden meğer önce yüreğimi terk etmiş uzunca bir yol almış bencil yüreğinmiş ve ben bir gün gelişini beklerken sen gidişimi beklemissin. sonra git gide ayrılıklar çoğalmıs birikmiş üst üste mesafeler girmiş araya uzaklık kazanmış bu aşkta önce uzun uzun süren konuşmalar hergün biraz daha eksilir bahaneler çoğalır baş ağrıları başlar sancıları bitmez gece boyu seni mutsuz eden başkasını mutlu etmeye başlarmış ve bir gün ona hayat veren sesin soluğun onu hayatından bezdirir bir Merhaba dersin nasılsın dersin kelimeler biter dil lal olur yürek susar konuşacak hiç bir şey kalmaz gece boyu düşünür durursun o bitmeyen samimi yürekten Sohbetleri Özler olursun bütün varlığını oysa bir zamanlar konuşmadığın zaman olmuyordu ne ara tükendi kelimeler ne zaman bu kadar alıştırdık Yüreğimizi bu ölüm sesizliğine ve şimdi eksildik işte kelimeler gibi eksildik o uzun geceler gibi ve tükendik işte sözcükler gibi her gün azar azar tükendik bittik işte gözün aydın ayrılık yine sen kazandın

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Sen gittikten sonra ben bıraktığın gibi kalamadım özür dilerim ve isteyerek de yapmadım kendime hiç iyi bakmadım aynalara küstüm uzun zaman oldu meğer sakal bırakmışm saçlar ile karışan öğlen kahvede arkadaşlar söyledi bu ne hal böyle saç sakal karışmış birbirine gözlerin nemli diye iyimisin diyenlere evet diyorum ağız dolusu yalanlarla oysa biliyorum ki hiç iyi değilim ve iyi değilim onsuz demeye yüreğim alışık değil Susup susup yutkunduklarımı anlatamam ki anlatsam da anlayamazlar ki yumruk olup çökmüş hasretin kursağıma helal bu sevda diye sırtıma dostça vuran olmadı ki ve ben artık yutkunamıyorum diyemedim kimseye. özlemin birikmiş sol yanımda yüreğim taşıyamıyor. Ve ben çok yorgunum iyi değilim diyemedim ki biliyormusun senden sonra öyle güzel şeyiler sevdiğin tarz giyemiyorum ters düz ne bulursam yüreğim gibi paramparça giyinip çıkıyorum işte ve ben senden sonra hiç bir gün hiç bir yerde hiç iyi olamadım

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Ben sana hep uzak kaldım Tüm varlığımla hep hasret ve dolup taşan göz yaşlarım hep aynı yerden sıcacık aktı yanaklarımdan elinin ucuyla silemedin be Gamsız dokunsan oysa parmak uçlarınla senin için akan göz yaşlarıma kesilir bütün ağrılar sol yanımdan be Gamsız. topraktan bedene can veren Allah senide beni de bir yarattı sen her gün canından can aldın be Gamsız. milyon tane hayalin var beynimde canlanan silmek imkansız unutmak mümkün değil sen nasıl unuttun be Gamsız. tutardım güzelim ellerinden yüzümü koyardım avuçlarının içine ne güzel severdin be Gamsız. tepeden tırnağa süzerdin önce sonra bakardın gözlerimin içine uzun uzun alnına düşen saçlarını savurup yana sarılır boynuma ağlardık be Gamsız. hep bir telaş içinde yaşardın koşar adım heyecanlı ve tedirgin nereye gidersen gelirdim peşinden be Gamsız. tanıdık tanımadik herkesten kaçardık yan yana yürümezdik bu yüzden çok ama yüreklerimiz hep birlikte yürüdü omuz omuza el ele be Gamsız. ve sonra araya mesafeler girdi uzaklar aldı götürdü seni işte içim acıdı senden sonra bu şehirde gidişin ağır oldu tutundum bu yaralı sevdaya hayallerine sarıldım her gece resimlerini öperek uyudum çok ağladım be Gamsız. ama umudumu yitirimedim aklım çıktı sen çıkmadın bir saniye bile unutmadim seni senden sonra sanki hiç gitmedin sen ve sanki hep aynı şehirde uyanacaz her sabah ben sana uyur sana uyanırdım gözlerimi açtığım da ilk bende ki sana Günaydın derdim küstüm hayata belki ama umudumu hiç yitirimedim çıktığım köşe başında sen karşıma çıkacaksın gibi ve çatıp kaslarını bana yine gülecekmişsin gibi yaşadım senden sonra be Gamsız.
Umursamaz tavırların geliyor aklıma aslında bana bakmayı çok seviyorsun da ama sana baktığımi fark edince oralı bile olmayışların vuruyor beynime bana kırgın olduğun da yaptığın samimiyetsiz merhabaların da saklı kocaman kucak dolusu sarılma düşüncelerin geliyor aklıma be Gamsız..

Devamını Oku
Zerdal Aydın

bir gün kader denilen şeyi sana Merhaba dememe sebep oldu vardın vardım Ve vardık ama sendin bendim henüz bir olamamıştık biz olduk ama bir olamadık ve sonra kapılmışım ben kendimi sen seni ben ikikimizi bir sanmışım. hani olur ya etle tırnak gibi hani olur ya nefes ile ciğer gibi yani biri olmadan diğeri anlamsız olur ya hani işte aynen öyle bilmişim ikimizi yaşanan zaman içinde ve bir gün sen gittin ben kaldım bu iki adımlık şehirde giden bir beden dedim sadece yürek hep aynı yerdedir öyle ezber yapmışım gidişini oysa yalandan da yalan gözlerini ne çok özlemişim. Şimdi anladım ki giden meğer önce yüreğimi terk etmiş uzunca bir yol almış bencil yüreğinmiş ve ben bir gün gelişini beklerken sen gidişimi beklemissin. sonra git gide ayrılıklar çoğalmıs birikmiş üst üste mesafeler girmiş araya uzaklık kazanmış bu aşkta önce uzun uzun süren konuşmalar hergün biraz daha eksilir bahaneler çoğalır baş ağrıları başlar sancıları bitmez gece boyu seni mutsuz eden başkasını mutlu etmeye başlarmış ve bir gün ona hayat veren sesin soluğun onu hayatından bezdirir bir Merhaba dersin nasılsın dersin kelimeler biter dil lal olur yürek susar konuşacak hiç bir şey kalmaz gece boyu düşünür durursun o bitmeyen samimi yürekten Sohbetleri Özler olursun bütün varlığını oysa bir zamanlar konuşmadığın zaman olmuyordu ne ara tükendi kelimeler ne zaman bu kadar alıştırdık Yüreğimizi bu ölüm sesizliğine ve şimdi eksildik işte kelimeler gibi eksildik o uzun geceler gibi ve tükendik işte sözcükler gibi her gün azar azar tükendik bittik işte gözün aydın ayrılık yine sen kazandın

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Gerçek şu ki sana hak etmediğin değeri vererek kendime büyük bir haksızlık ettim

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Yaratıldık bu cihana
Ayan beyan allaha
Bir gün ulu Divanda
Ayrı gayrı durmak olmaz

Ne oldu böyle ne oldu

Devamını Oku
Zerdal Aydın

Daha dün gibi aklımda Mahallede çocuktu
Top peşinde koşan misket oynayan küçücük bir çocuktu Üstü kirli yüreği temiz di
Yamalı diz kapakları Ve yırtıktı ayakkabıları

Ama sağlam bir yüreği serin fikirleri vardı
Adımları umutluydu güler yüzlü sıcak kanlıydı

Devamını Oku