ben sabahları çorba sevmem güzelim
bir güzel kahvaltı ederim
gözlerini süzerim
kornn fıleksimi yerim
seni severim
durgun sular gibi gökyüzü çizgisinden
bu başka başlayışın ilk sancısı profil
otomobil farlarınca yüreklere yansımış
voltası çok bulutların gözyaşları
ve doğan bir güneş gibi gözlerinde mendil
el işi el yazması örneği güzellikler yüzünde
uzun süren buluşmalarımız vardı seninle
tıpkı uzun süren bakışmalarımız gibi
saatlere sığdıramadığımız
dört nala koşan atlar gibi
kelimelere yetişemediğimiz
ve nefes nefese
bu belki son tren
belki sondan bir önceki
ankara'ya kar yağıyor sevdiceğim
ben yine odamda bermutad
gelip geçen trenleri seyrediyorum
birazdan zorlanacak beynimin kapıları
bu gece ayrılığın ilk gecesi gecelerden
hep seni işledim sözcüklerle kağıtlara
dışarıda yağmur yağıyor bermutad
ayrılığı da kavuşmayı da düşünerek
gecenin bilmem hangi saatinde
çirkinliklerden uzak dört başı mamur
ikindi güneşinde büyütürüm şiirleri
gün bitiminin hüzünlü derinliğinde
bir kum fırtınası kopar belleğimden
ayrık otlarını ayıklarım
çiçek dolu bahçelerden
sözcüklerin tutsağı olurum birden
aşkın bedeli kocaman bir hiçlik
gibi akar sonsuz sularda
bir ucu gökyüzünün son ucu
bir ucu toprağın en derini
ağır bir tortu çoğu kez
ve alabildiğine gözerimi
aşkın matematiği
hoyrat bir rüzgardır gönüllerde
denizlerin derininde bir iz
çok bilinmeyenli denklemlerde
kısa devre akımlar oluşur
izdüşümü belirsiz fay hatlarında
aşkın tarihi
yılların biriktirdiği özlem
gibi yüreklerde
kuşanır yaşanmışlıkları
göğe açılan eller gibi
kutsal yakarışlar gök kubbede
kafamda o eski anılar
çocukluk anıları
çoğalır bir çığ gibi
uzayan yollarda
zaman zaman
zaman ki o eski anılardır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!