ansızın saldırdılar yurda saat sıfır bir
bulutlar şaşkın yollara dökülmüş
kaç örümcek kafalıydılar kimbilir
ölüm hüneri peşinde elleri silah
ışıksız beyinleri baştan yıkanmış
ansızın saldırdılar yurda saat sıfır bir
bir çocuk düştü karanlıkta ağlıyor
anası tutuyor elinden usulca babası
yıldızlar gecenin yüreğini dağlıyor
bir otomobil ses hızında aşıyor koca bayırı
pür sessizlik üstelik de yalnızım
gözlerim salkım saçak bakışlar sayrılı
izini sürer gecenin, gözlerin
belirsiz bir kuytuluğun çavlanında
yağmurun sesinde çoğu kez
sen ne sorarsan sor
ben ne söylerim sana
kimselerin duymadığı fısıltılarda
ben josef k
tutukluyum derinden
nedensiz mahkumluğa
çoğalan özlemlere
sonsuzuna evrenin
tutukluyum derinden
ben seversem böyle severim işte
hiç katıksız peynir ekmek gibi
hiç yapmacıksız olduğum gibi
doğduğum gibi ak pak ve temiz
bu benim huyum işte
şimdi ya sev, ya git usulca
bir ışıltının ucundayım
dalgalar vurur kıyıya
ve öyle bir devinim ki
içimde yarınların sevinci
güneş sanki yakınımda
denize uzak olmanın hüznü
sen ne güzelsin be istanbul
bir büyüsün sanki, bir gizemsin
anlamak ve yaşamak seni
bir ömre bedel
sürekli çoğalansın sonsuza
beni ısıtan
karşıda gecekondular var
birbirine yaslanmış görünümde
içinde insanlar var
biraz buruk
biraz ezik
umutla kaynaşmış görünümde
bütün yıldızları gecenin
saklar duru bir teslimiyeti
geçmişin izinden kalan
yüreğim konuşur gölgesiyle sevdanın
gönlümün derininde konuşur
eşkenar ıssızlıklar göverir şimdi
biçimsel hiçler ayrı ayrı
özümsel utkunun doruğunda
bir deri bir kemik gövdesi
çoğalmaz damarında yolum
can dostları buram buram özgürlük
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!