Doğruları yazdık diye sırt döneni sevmeyiz,
Küfre kucak açanlara adamsınız demeyiz.
Kılavuzu karga olana, biz selam vermeyiz,
Allah Kuran peygamberden başkasını bilmeyiz.
Bizim için her yer meydan ya yaşar ya ölürüz,
Bir gün Hazreti Musa Ulu-l azam Peygamberi o şerefli insan ellerini açmış dua ediyor Allah'a şöyle sesleniyor. Ey Rabbim bana verdiğin Peygamberlik ilmiyle insanlara adaletli davranıyorum lakin senin adaletini bir kezde olsa görmek isterdim. Yüceler yücesi Allah Hazreti Musa'ya nida eder. Ey Musa Sen benim adaleti anlayamaz ve kavrayamazsın çünkü sana verdiğim ilme göre akıl verdim der. Hazreti Musa Peygamber yarabbim belki bir kısmını anlarım der görme arzusuyla ısrar eder, Yüceler yücesi Allah ey Musa filanca çeşmenin yanına git çeşmeye yakın bir yerde saklan ve olan bitene sakın müdahale etme. Hazreti Musa Rabbim beni sabredenlerden bulacaksın der yola koyulur filanca kuyunun yanına varır. Orada bir ağacın arkasına saklanır çeşmeye doğru bakar. Çok güçlü bir savaşçının çeşmeye yaklaştığını görür. Savaşçı göğsünün kenarında Asılı olan altın kaseyi suya düşmesin diye çeşmenin üstüne koyar suyunu içer lakin Altın kesesini çeşmenin üstünde unutur gider. Ardından çeşmenin başına bir çocuk gelir altın keseyi görür su içmeden altın keseyi alır oradan hızlıcana uzaklaşır. Üçüncü kişi ise eli bastonlu bir yaşlı adam çeşmenin başına gelir su içmeye başlar. Ardından Altın kesesini unutan o güçlü savaşçı gelir. Çeşmenin üstünde altın kasesini göremeyen adam yaşı adamın yakasından tutar Ey ihtiyar burada bir altın kese vardı içi altın doluydu nereye sakladın çabuk çıkar ver altınlarımı der. Yaşlı adam titreyerek ben almadım inan ben almadım der. Şavaşçı yaşlı adamın üstünü arar birşey bulamaz ve şöyle der ben gelmeden Altın keseyi sakladın bana yar olmayan sana da yar olmasın der yaşlı adamı kılıçla oracıkta öldürür ve çekip gider. O yüceler yğcesi Allah Musa peygambere nida eder. Ey Musa gördün mü adaletimi Hazreti Musa şaşkın bir halde Rabbim beni affet lakin bu Adalet biçimini anlayamadım kavrayamadım şaşkınım çıkmazdayım der çünkü böyle bir Adalet biçimi anlamak zordur. Yüce Allah Musa peygambere şöyle seslenir ey Musa ben sana demedim mi benim Adaletimi anlayamazsın. Ey Musa aklında şüphe kalmaması için sana bu adaletimi anlatacağım der. İlk gelen kesesini çeşme üstünde unutan o güçlü savaşçı Altın kesesini alıp giden çocuğun babasının elinde ne varsa aldı sattı ve o kesenin içine koydu bende hakkı hak sahibine teslim ettim çocuk babasının hakkını alıp gitti Şavaşçı ise ettiği günahıyla elleri boş kaldı. Çeşme başına gelen üçüncü kişi o ihtiyar adam gençken çok güçlü bir savaşçıydı genç güçlü savaşçı iken altın kesesini çeşme üstüne unutan o güçlü savaşçının babasını döverek öldürmüştü aynısı şimdi o ihtiyarı başına geldi Ey Musa yani anlayacağın kıssasa kıssas oldu der. Sonra Hazreti Musa Peygamber ey Rabbim bana bir yol göster der. Yüceler yücesi Allah Ey Musa elinde ölü bir balık ile iki denizin karışmadığı o yere doğru git lakin Hızır'ın yaptığına karışma sadece sabret der. Ulu L azam olan Musa Peygamber heyecanlı bir şekilde Rabbim beni sabredenlerle bulacaksın der ve yola koyuldu işte Hızır ile Musa yolu İki tane birbirine karışmayan denizde başlar. Ne zaman iki deniz birleşirse işte o zaman Zahiri İlim Ledün ilmini anlar ey insanlar Allah Musa peygambere Hızır'a alışsın diye Ledün ilmini uyguladı Musa şaşkına uğradı işte Hızırla yolu üç olunca ayrıldı. Musa'yı anlamak belki kolay Hızır'ı anlamak zordur Allah'ı anlamak Musa Hızır ve Hızır gibi olanlardan daha da zordur. Allah size Kuran-ı Kerimi Zahiri indirdiği halde anlamazsınız ya Ledün ilmiyle ndirseydi nasıl anlayabilirsiniz. Allah akla fikre ilme göre yol verendir.. Yolcu yolunda gerek.
Kul kulun Yoksa İlmi,
Var bul ilimli kulu.
Dört bin çeşit İlim var
Kaça ayrılır kolu.
Pireler büyümüş gözünüzde dev olmuş,
Bit ite karışmış uyuzlar yola durmuş.
Diş gösteren köpek vatanımda kudurmuş,
Eyvallah etmem ben Allahtan başkasına.
Hadsiz soysuzlar hududu nereden bilsin,
Bilen kul der, bi iznillah,
Hakk bir Allah, haktır Allah.
Yoldan sapan dönsün çabuk,
Allahtan başka yok ilah.
Kıblemiz kabedir bizim,
Ey nefsim göz dediğin bir kamera,
Her şeyi kaydediyor biliyor musun?
İstek arzuların gittikçe artar,
Söyle bana Allah’tan korkmuyor musun?
Zoru yapmaz hep kolaya kaçarsın,
Ey nefsim göz dediğin bir kamera,
Her şeyi kaydediyor biliyor musun?
İstek arzuların gittikçe artar,
Söyle bana Allah’tan korkmuyor musun?
Zoru yapmaz hep kolaya kaçarsın,
Üç nesle bilmece, siyah kırmızı beyazda,
Her kulun namazdan sonra eli niyazda.
Kalpten edilmeyen dua, donar ayazda,
Allah tevbesiz kulunu, asla affetmez.
Yanlızlıkta bulur, Allah sadık kulunu,
Sessizlik son buldu, seslenir ses sahibi,
Sessiz sessiz yürü, sessizlik tan yeline.
Zafer çığlığına, melekler tekbir eder,
Allahu Ekber Allahu Ekber hakk diye.
Ey sabır hamuru, yoğuran kıtal vuka,
Doğru söyledim diye, beni mi kovdunuz,
Dünya kapısını yüzüme mi vurdunuz.
Güya benim karşımda düşman mı durdunuz,
Beni de sizi de Allah yarattı Allah.
Ne derseniz deyin ben Allah'ı bilirim,
Onca yılı bana zindan ettiniz,
Çocukluğumu sizler mahvettiniz.
Akılsız odalara hapsettiniz,
Allah yüzünüzü kara çıkarsın.
Sizi satsaydım, şerefli olurdum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!