mavi sularına
çakılı kaldı bakışlarım
dayanamam sesine
denizin ve kuşların
yelken açıp
onlarla gidesim gelir
sınırtanımaz
kuşların kanadına verdim
şiirlerimi sessizce
rüzgarlara söyledim sevdamı
dağlar aşıp
kendimden kaçıp
sandalların
üstünde uçarken
özgür martılar
gün yaslanır Ayasofya'ya
ince belli bardaktan
içilirken çaylar
solmazsa kırçiçekleri
kaymazsa elimizden
düşlerimiz
lekesiz kalırsak yarınlara
umutlarla
mayalanır hüzünler
mavi bulutlarda
mavi sevdalara yaslandık
uzun yollardan gelip
uzun yollara yelken açarız
binbir beladan kaçar
kaçar geliriz
ben bende değilim
arada alıp başımı gitsem de
sessizliğiin sesini dinlerken
senİnleyim
öfkeli başımı nereye koysam
özlemlerim
her gün darağacına asılır
sevincim kursağımda kalır
anaforlarda döner durur
sıcaktan bunalır yüreğim
ay suya güzelliğini anlatırken
umutlarım
iplere serilli kaldı
sevdalarım
hayatın uçurumlarında
tenimde acılar
çocukluğumun geçilmezi
'gemi taşı'm yok artık
adını veren kimse
ne de güzel demiş
'gemi taşı'oldu
bir varmış bir yokmuş
ilginize teşekkürler.onure ettiniz beni..
sizinle tanışmak isterim çünkü şiirlerinizi ve hayat hikayenizi okudum çok hoşuma gittiniz