ilkyaz esrikliğinle
yüreğinin sıcaklığıyla
gelirsin/özlemlerinle
akşamları dalar gözlerimiz
deniz yangınlarına
yanar yürekler
ilkyaz açar kollarını sevdalara
doğa doğururken kendini
yürek çığlıkları sarar dağları
uslanmaz gönül
sabredemez koşar
maviliğinde
kaybolmalıyım denizin
bir şafak vakti yelken açıp
gitmeliyim
bırakıp herşeyi
duyar mısınız
bir makinanın ustalığında
yorgun soluk alışlarımızı
ellerimizin anaçlığında
duyar mısınız
tohumun topraktaki kavgasını
erişmek gamdan öte herşeye
erişmek mutluluğun doruğuna olsun
erişmek
varsa da yoksa da mutluluk için
napalım
elden ne gelir
akliman sakin
belki de bir fırtına öncesi
ilkyaz dinginliğinde
sanki zaman değil zemheri
gecesi bir başka
gün çağırıyor insanı aşka
eylül yağmurlarında yürüyüp
gazellerin sesini dinlemek ormanda
renk cümbüşü içinde
son yaz huzurunu yaşamak
varıp şiirler yurduna
şiirlerde arınmak
kör karanlıklarda
kahpeliğin
çıkarcılığın devriye gezdiği gecelerde
gecenin bir vakti üşüyen ellerimi
yüreğinde ısıtıp
şimdi sırasıdır
bir türkü söylemenin
dipdiri
bir türkü ki
özgürlükten
bağımsızlıktan yana
yalnızlık sarsa da dağları
içimi de koyu bir sis
pes etmek yok
yaşamak/direnmektir
direneceğim
ilginize teşekkürler.onure ettiniz beni..
sizinle tanışmak isterim çünkü şiirlerinizi ve hayat hikayenizi okudum çok hoşuma gittiniz