Ruhundaki gel-gitleri
Gözlerinle söyleme bana,
Sevgimi bana karşı kullanıp
Beni tehdit etmeye kalkışma.
En zor dağlar
Parçalanıp toprak olurken,
İnsan hayatını hep “sil baştan”lar ile yaşarken,
Mutluluğu bir sonrakinde bulmayı ümit edebilir mi?
Kimsenin seni benim hissettiğim kadar
Hissedemeyeceğini söylemem birşey değiştirir mi?
İnsan bencil hayaller peşinde koşarken,
Sen tülden yelkenlerini
Hayalle dolduruyorsan,
Rüzgar nereden eserse
Oraya gidiyorsan,
Yok sevgilim yok,
Sana verecek sevgim yok.
Hayallerin şehri İstanbul’da,
Bir yalnız aşığım ben.
Elele aşıklar geçer sahilden,
Ağlarını toparlamış tekneler denizden
Kırıldığını görmektense,
Dal olur ben kırılırım.
Yükün ağır gelirse,
Hamal olur ben taşırım.
Senin öldüğünü görmektense,
Kefen giyer ben yatarım.
Akıl var mı bende?
Bilmem? Yok mu?
Olsaydı zaten,
Aşık olurmuydum yeniden?
(06/04/2005, Çarşamba, Kozyatağı)
Kapat şu sirenleri şoför efendi! ..
Yavaşlat arabayı.
Mümkünse emniyet şeridinden git.
Yetişmek istemiyorum hastaneye.
Tutkularımla yolunda,
Kaçma artık…
Arkandan koşmaktan değil,
Durduğunda
Seni sevmeye gücüm kalmayacak.
Nereye gitsen de
Başka hayata başlamandan değil,
Mutlu musun?
Kapris yaptın
Bir çocuk gibi...
Çocuk bayramın kutlu olsun.
(23/04/2005, Cumartesi, B.Çekmece)
Ellerinin arasında yüreğim.
Sanki bir yandan kalp masajı yapıyor
Aşkımı yaşatmak için,
Bazen de sıkıştırıyor
Beni boğup aşkını almak için.
Yoksa bu sadece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!