Zaman...
Kimine göre beş dakika beş yıl,
Kimine göre beş yıl beş dakika gibi geçer.
Sensiz her an benim için bir asırken,
Bensiz gönlünde zaman nasıl geçer?
Seni sevmek dünyanın en zoru bilir misin?
Sıcaklığına alışmak,
Kadife sesini duymak
Bir zorlu sınav bu sana yar olmak.
Gözlerin hafif kahveye çalar bilir misin?
Delisi olan hergün
Ölüsü olan birgün ağlarmış.
Seni içimden öldürüp atamadım
Hergün ağlıyorum.
(06/05/2005, Cuma, Kozyatağı)
Bir gülü,
Sen gülü
Diken ben oluncaya,
Ya da ben diken oluncaya kadar tutarım.
Kanasın ellerim,
Kanasın tenim.
Offf off...
İçesim geldi kırmızı bir şarap;
Ama sıcak tarafından.
Şarap hafiften ısınırken
İçimin sana hep ısındığı gibi,
Kıpkırmızı karanfil dudaklarından
Gökyüzünde bir yıldız
Kayıp gitti.
Eriyiverdi atmosferde.
Yanıverdi oksijenle birleşince.
Bugün bir melek
Her acıdan başka bir mutluluk doğar.
Birisi sevinirken diğeri üzülür.
Doğa bu. Böyle gelmiş, böyle gider.
O zaman bilmek lazım acı ile mutluluğun
Çelişkisindeki ayrılmaz birlikteliği.
Yeni güzellikler başka acılardan doğar
Elinize batsın,
Yüreğinizi dağlasın...
Ciğerinizi delsin,
Bahçemden koparttığınız güllerin.
Katil eder bu kadınlar insanı
“Kadın insanı rezil de eder, vezir de.”
Yalan! ..
Katil eder bu kadınlar insanı.
(06/04/2005, Çarşamba, Kozyatağı)
Fırtınalar estirdin sahillerimde
Savurdun altın tozu kumsallarımı hoyratça.
Get-git dalgalarınla
Dövdün parçaladın kayalıklarımı umarsızca.
Şimdi sahillerimde altın tozları yok
Kalan sadece parçalanmış kayalar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!