Bir bakış...
Sabit ve dalgın...
Bir alev...
Yangın mı yangın
Bir yudum...
Genzime akan.
Bir ocak iki bin on altı.
Beyaz bembeyaz bir kar örtüsü.
Buz gibi bir soğuk,
Donmuş bir güvercin...
Yem arayan bir martı.
Tüten bir baca, kara duman:
Her zaman tek sevdiği ol bahçemin.
Koyu lacivert menekşesi buram buram.
Pejmürde penceremin sarı papatyası.
Derde açılan balkonumun duvarı ol ıslak ıslak.
İlmek ilmek örgülü falımın sona kalan müjdesi.
Bugün kimin bayramı?
Benim mi senin mi?
Bugün kimin bayramı?
Arap’ın mı, Acemin mi?
Sokaklar neden boş?
Sen kandil gibi yansın hep istersin.
Bir nefeste söner gider can dediğin.
Sen çiçek gibi derilsin hep istersin.
Birden elinden solar gider can dediğin.
Sen gül istersin gönül bağında.
Hasretten ahuzar olurum aşkın hatrına.
Buz gibi geceye efkarlı tutsak olurum.
Mumdan hayaller kurarım hayaller üstüne.
Ansızın düşerim mehtabın buruk hüznüne.
Yanar yanar kor olurum aşkın hatrına.
Uzun gecemin uykusuz gözleri.
Yaş olup akıyor gönül duvarıma.
Demli sözleri yüreğime dolanıyor.
Hayali vuruyor resminin dertli gitarıma.
Kuruyor penceremin pejmürde gülü.
Bin ıstırapla doludur gönül.
Bir yudum hayaldir her yeni gün.
Bir tutkudur suskun her tebessüm.
Gaz lambasının ışığında isli bir gece…
Bir eski kahve fincanı gibidir hayat.
Bu akşam yine taş duvarlar siyah gölgeme kurdeli.
Güz yorgunu gözyaşlarım deli poyrazlara müptela.
Suskun dudaklarım keyifsiz pembe hıçkırıklara mesken.
Yollar dağlara, dağlar bulutlara sitemkar.
Yollar dağlara, dağlar dağlara aşık.
Sevdayı nihaldir,
Koca bir ömür, leyleyi kadir.
Aşkla bütün olmuş rahleyi sema,
Tüm şehir.
Temaşa ile şerefyap olur;
Batan, gün ufkunda esir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!