...
Kahverengi, sarı, koyu kıvırcık…
Sanırsın küçük Osmancık.
Oysaki daha şirin bir çocuk...
Hem şirin hem kıpır kıpırcık.
...
Yan! Gurbet üstüne gurbet kat istersen.
Ram ol, kamu aşkın bütün efkârı zilletine.
Bu firaka bir tebessüm at kendiliğinden.
Dağılsın hicranı efkarın Hakk`ın hürmetine.
Mühimsiz, şu dünyaya taht kur istersen.
Hissi hayatında tat üstüne lezzet tat.
Vurmuş beni aşkın oku.
Yanar yüreğim yanar.
Sarmış beni aşkın odu.
Kanar yüreğim kanar.
Yavaş yavaş azar azar.
Bu aksam yine taş duvarlar siyah gölgeme kurdeli.
Güz yorgunu gözyaşlarım deli poyrazlara müptela.
Suskun dudaklarım keyifsiz pembe hıçkırıklara mesken.
Yollar dağlara, dağlar bulutlara sitemkar.
Yollar dağlara, dağlar dağlara aşık.
Birazcık mutlu olsan,
Geçip gidiyor zaman.
Azıcık dertli olsan,
Bitmek bilmiyor zaman.
Şair: Zekeriye Tek
Allah biliyor evvel ahir.
Aşkı hissiyatı hakikate dair.
İnce düşünceli naif bir şair.
Yazmaya muktedir.
Suskunluğu mahir.
Birazcık fakir.
Şımarık hediyesi bana bu çatlaklar öz benliğimin.
Nihaventsiz bir beste gibi yankılı ezanlar içinde.
Yüreğim ikinci bir güneş sanki ten kafesinde.
Issız bir dağ imbatı gibi yankılı ezanlar içinde.
Şair: Zekeriye Tek
Elem dolu kiralık düşüncelerim,
Kabus gibi nöbette.
Buruşuk ellerimin vehimli titremeleri gibi,
Suskun dünyam.
Yer çekiminin tutkusuna kapılmış gibi,
Körkütük umutlarım.
Yankılı ezanlar içinde.
Gök kubbenin gölgesi gibi geceler.
Yabancı gibi tedirgin dudaklarım.
Hissiz gibi yorgun ziyankar düşünceler.
Sürgün gibi yalancı geceler.
Yankılı ezanlar içinde,
Ah benim zor zamanlarım,
Sıkıntılı yarınlarım.
Selamsız hatıralarım.
Ah benim güneş görmeyen hayallerim.
Kiralık, bahar kokulu eski pencerem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!