Atiye artık sen mendil salla
Senle yol alınmaz bunu da anla
Senden kalan ne varsa
Kuytu bir köşeye gömdüm
Açtırma, açma.
Bir daha vurma ,
Gördün mü hiç
Yazın yağan yağmuru
Duydun mu akıl almaz kokusunu
Ki en sevdiğim kokudur bilirsin
Seni tanımazdan önce
Ardından beliren
Hala öğrenemedin gül devşirmeyi
Güller açar, güller solar
Güller sever, güller nefret eder
Güller ağlar, güller güler
Her gül toprağında açar
Nazlı nazlı yaprak döker
Gökyüzü, bir tuval, sonsuz ve serin,
Kuşların kanat çırpışlarına derin mi derin
Özgürlük, bir kuşun uçuşunda,
Bir bulutun süzülüşünde,
Gökyüzünde oluşan her desen,
Bir özgürlük şiiri, rahmetinin izinde.
Bir ışık huzmesi süzülür
Penceremin arasından
Gözlerin görünür
Kirpiklerinin ardından
Vazoda birkaç günebakan
Dikenli dallar arasından
Ah, keşke sevginin derin sularında yüzebilen biri olsaydın,
Ne bir okyanus kadar büyük, ne de bir damla kadar küçük...
Kimse kaleminden dökülen şiirlerle seni böylesine anmayacak,
Adın anıldığında kimsenin gözleri böylesine ışık saçmayacak .
Kimse seni böyle tutkulu ve içten öpmeyecek,
Kimse böyle de hasretle sarılmayacak
Gökkuşağı altında
Serpilecekti sevinçlerimiz
Binbir renkle...
Aşkımız yerine,
Aynı günü batıracaktık ufukta
Yılkı atlar gibi...
Gördüğüm en güzel gözün
Duyduğum en tatlı sesin
Baktığım en güzel yüzün
Tuttuğum en güzel elin
Kokladığım mis kokunun
Baharı sen kışlarıma...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!